Bismillahirrahmanirrahim…
Dostlar;
Eğer dünya iyilik yapan insanların iyiliklerinin karşılığı olsaydı, zalimlerin özellikle de gayri müslimlerin, inanmayanların dünyada yiyecek bir şey bulamamaları gerekirdi.
Bunun böyle olmadığı şuradan belli; dünyada yaşadıkları zaman zarfında seçkin ve Allah‘ın ikramına mazhar olan Peygamberler çokça aç kalmışlardır, buna mukabil hayvanlar ve Allah‘a inanmayan nice insanlar varlık içinde yaşamışlardır, açlık nedir tatmamış karınlarını hep doyurmuşlardır.
Allah verince alabilir, alınca da verebilir, hikmetleri çoktur.
Hikmetlerinden ve fiillerinden yüce Allah sorumlu tutulmaz.
O ne yaparsa güzel yapar neylerse güzel eyler.
Yüce Allah bu konuda şöyle buyurmaktadır: “Allah, yaptığından sorumlu tutulamaz; onlar ise sorguya çekileceklerdir.”
(Enbiya 23)
Yüce Allah dünyayı sevdiğine de, sevmediğine de veriyor ama ilmi dini ve ahireti yani cenneti razı olduğuna, sevdiğine veriyor.
Dünya da varlık sahibi olmak Allah’ın sevdiğinin bir alameti olmayabilir, bu ancak bir imtihandır.
Buna mukabil dünyada sıkıntı çekmek yüce Allah’ın o kuldan razı olmadığı anlamına da gelmez.
Allahu Teala hazretleri imtihan için, sınamak için kulun kendisine dönmesi için, belki o kulun tazarru ve niyazını, sesini sevdiği için onu kendine muhtaç ediyor, ona yokluk veya fakirlik veriyor.
Bu dünyada Yüce Allah‘ın ikram ettiği, üstün tuttuğu ve beşerin en seçkin insanları olan peygamberler aç kalabiliyor nitekim aç kaldılar da buna mukabil hayvanlar genelde rızkını bol bol bulabiliyor.
Hayvanlardan belki daha aşağı olan ve inkarcı gayri müslimler çokça varlıklı olarak yaşayabiliyorlar.
Bunun hikmetini Yüce Allah daha iyi bilir.
Bir Hadis-i Şerifte de, “Rasulullah efendimiz eşlerinden bir ay kadar ayrılmıştı.Hz Ömer geldi baktı ki Rasulullah Efendimiz bir odada yatıyordu, hasır mübarek vucudunda iz yapmıştı bunu gören Hz Ömer dedi ki: Ey Allah’ın Rasulü! Kisra altın tabaklarda gümüş tabaklarda su içerken, senin durumun böyle diye üzüntüsünü belirtince Rasulullah efendimiz buyurdu ki: Dünya lezzetleri onlara peşin verildi.“
(Ahmet b.Hanbel Müsned 7963)
İyiliğin ölçüsü zenginlik veya fakirlik, tok olmak veya aç kalmak değildir,
İyiliğin ölçüsü Bakara Suresi ayet 177’ de buyurulan hususlar ve hasletlerle süslenmektir.
Bu mübarek ayette Yüce Allah iman, İslam ve ahlak esaslarından bahsetmektedir.
Elbette iyi bir kul olmanın daha başka kıstasları Kur’an ve sünnette çokça bulmak mümkündür.
Allah’ım! Dünyada da ahirette de bizlere ve bütün mümin kardeşlerimize iyilikler ver ve bizleri cehennem azabından koru.
SPOR
19 Haziran 2025GÜNDEM
19 Haziran 2025GÜNDEM
19 Haziran 2025GÜNDEM
19 Haziran 2025UNCATEGORİZED
19 Haziran 2025EKONOMİ
19 Haziran 2025GENEL
19 Haziran 2025