Zilhicce; sözlük anlamı olarak “hac ayı” demektir.
Arapça kökenli bir kelime olan Zilhicce kamerî ayların 12. ve son ayıdır.
Haram Ayları da denilen dört aydan biri Zilhicce ayıdır.
Bugün zilhicce ayının 8. gününü yaşamaktayız.
Zilhicce ayından sonra gelen Muharrem ayı kamerî ayların birincisi olup, ilk günü hicrî yılbaşı olarak kabul edilmiş ve islâm dünyasında önemli bir yer edinmiştir.
On iki aydan ibaret olan kamerî aylar; Muharrem, Safer, Rebiulevvel, Rebiulahir, Cemaziyelevvel, Cemaziyelahir, Recep, Şaban, Ramazan, Şevval, Zilkade, Zilhicce şeklinde sıralanmaktadır.
Müslümanlar namaz vakitleri hariç oruç, hac, zekât gibi ibadetlerini ve kandil de denilen mübarek geceleri kamerî takvimin aylarına göre yerine getirmektedirler.
Zilhicce ayının önemi kendisinde islâmın beş şartından biri olan hac ibadetinin ve kurban bayramı günlerinde kesilen kurban ibadetinin bu ayda gerçekleşmesinden kaynaklanmaktadır.
Zilhiccenin sekizinci günü ”terviye”, dokuzuncu günü “arefe” ismiyle anılır.
Zilhicce ayının onuncu günü kurban bayramı başlar ve dört gün devam eder.
Kurban günlerinde kesilen kurbandan başka, akika, şükür diye bilinen nafile kurbanlar ve adak kurbanları da bu bayram günlerinde kesilebilir.
Müslümanlar Zilhicce ayının ilk on gününe önem vermekte, yaptıkları ibadetleri, hayır ve hasenatlarını ziyadeleştirmekte, bu günleri oruçlu olarak geçirmeye gayret etmektedirler.
Müfessirlerin çoğu Fecr suresinin 2. âyetinde üzerine yemin edilen on gecenin Zilhicce ayının ilk on günü olduğunu beyan etmişlerdir. (Şevkâni, fethul-kadir, V, 432)
İbni Abbas’ın (r.a)hac suresinin 28. âyetinde geçen “bilinen günler” ifadesini zilhiccenin ilk on günü diye yorumladığı da nakledilmektedir.
Peygamber Efendimiz (s.a.v) ” Allah’ın (cc) katında ibadet edilecek “salih amel işlenecek günler içinde zilhiccenin ilk on gününden daha hayırlısı yoktur” diye beyan etmiştir. (Buhârî, ideyn,11, Tirmizi, savm, 52, Ebu Davud, savm, 61)
Peygamber Efendimiz (s.a.v) Zilhicce ayının ilk on günü sürekli oruç tuttuğu için bu günlerde oruç tutmak müstehaptır.
Arefe günü oruç tutmanın çok büyük sevabı vardır.
Ancak hac görevini yerine getirecek olan hacılardan yorgun düşme ihtimali bulunanların sekizinci ve dokuzuncu günlerinde, özellikle vakfenin yapıldığı arefe gününde oruç tutmaları mekruh sayılmıştır.
Bu değerli günleri tevbe ve dua etme, kaza ve nafile namazları kılma, sadaka verme, oruç tutma, hasta ziyaretleri, büyüklerin hatırını sorma, muhtaçların ihtiyaçlarını giderme, iyilik sayılan haraketlerde bulunmakla değerlendiren müslümanların büyük sevaplar kazanacakları aşikârdır.
Zilhicce bizlere en kıymetli sermayemiz olan ömrümüzden kamerî bir yılın daha eksilmekte olduğunu hatırlatmaktadır.
İslâm tarihinde Zilhicce ayında gerçekleşen, birinci ve ikinci akabe biatları, Hudeybiye antlaşması, Peygamberimizin (s.a.v) oğlu İbrahim’in doğumu ve Hz. Osman’ın (r.a) şehit edilmesi hadiselerini sayabiliriz.
Zilhicce ayında genellikle güftesinde hac, kâbe sevgisi ve hasretinden bahsedilen ilâhiler seslendirilmektedir.
Zilhicce ayında Allah (cc) Adem’e (a.s)tevbe etmeyi nasip etti ve kabul etti.
Adem (a.s) Zilhicce ayının dokuzuncu günü olan arefe gününde hatasını (zellesini) itiraf edip pişmanlığını bildirince tevbesini kabul buyurdu.
Bizler de insanoğlu olarak hata, kusur, günah işlemiş olabiliriz.
İlk insan ve ilk Peygamber olan atamız Adem (a.s) gibi tevbe eder Rabbimizden affımızı dilersek rahmeti bol olan Rabbimiz bizlerin de tevbesini kabul edecektir.
Samimi bir tevbe ve hayatımızda beyaz bir sahife açmak için bu günleri fırsat bilmeliyiz.
İbrahim Aleyhisselam’ın Kâbe-i Muazzama’yı inşa etmeye bu günlerde başladığı rivayet edilmektedir.
Covid-19 salgını sebebiyle iki yıl hac ibadetini yerine getirmekten mahrum kalındığı hafızalarımızda yer etmiştir.
Hac görevini yerine getirme şartlarına sahip olan her müslümanın ömründe bir defa bu görevi yerine getirmesi farzdır.
Bu farz oluş Âl-i İmrân suresi 97. ayetle sabittir.
Ayette Rabbimiz “Orada apaçık deliller,alâmetler ve İbrahim’in (a.s)makamı vardır. Oraya giren herkes emniyette olur.” Bundan dolayı hacca gitmeye gücü yeten insanlara, Beytullah’ı ziyaret etmek Allah’ın cc bir emridir.
Kim Allah’ın cc emrini inkâr ederse, şunu bilsin ki Allah’ın cc hiç kimseye ve hiçbir şeye ihtiyacı yoktur.” diye buyurmuştur.
Elhamdülillah bu yıl ibadetlerini yerine getirebilmek için ülkemizden 85 bin vatandaşımız kutsal topraklara gitmişlerdir.
Rabbim hac ibadetlerini kabul etsin.
Gönlünde olanlara da gitmeyi nasip etsin.
Yarın arefe, öbürgün, yani 16 Haziran pazar günü nasip olursa Kurban Bayramı‘nı idrak etmiş olacağız.
Yüce Rabbimden bizlere, Zilhicce ayını layıkıyla idrak edip değerlendiren kullarından olmayı nasip etmesini niyaz eder, şimdiden Kurban Bayramı’mızı tebrik ederim.
Kurban Bayramı’mızın bizlere, ailelerimize, milletimize ve insanlığa hayırlar getirmesini, tüm dünya mazlumlarının kurtuluşuna vesile olmasını temenni ederim.
Cumamız hayra vesile olsun.
Selamlarımla.
SPOR
07 Aralık 2024GÜNDEM
07 Aralık 2024GÜNDEM
07 Aralık 2024GÜNDEM
07 Aralık 2024UNCATEGORİZED
07 Aralık 2024EKONOMİ
07 Aralık 2024GENEL
07 Aralık 2024