Sayın Kemal Kılıçdaroğlu, hiç gereği yokken, “Ben Aleviyim” çıkışı yaptı.
Amaç ne?
-Ülkeyi kutuplaştırmak, mezhebi fitne sokmak mı?
-Sünni – Alevi kardeşliğine sekte vurmak mı?
-Rant toplamak mı?
-Mağduriyet oluşturmak mı?
-Sünni – Alevi kardeşliği rahatsızlık vesilesi mi oldu?
-AK Parti’ deki Alevi kökenli adaylar mı rahatsız etti?
-Alevi seçmeni konsolide etmek, blok oylarını almak mı?
Ya da ne oldu?
Alevilik Hz. Ali taraftarı olmak Hz. Hüseyin’ in yolundan gitmekse kimse sünnilerin eline su dökemez.
Her Sünni Hz. Ali’ yi ilmin kapısı bilir ve yolundan gider.
Siz hiç ülkemizde bir ailenin çocuğuna Muaviye, Yezid ismini verdiğini duydunuz mu?
Türkiye hür ve demokrat bir ülke.
Dinsel, mezhepsel, meşrepsel ayrışmanın olmadığı, kimsenin rengine, ırkına bakılmadığı dünyadaki nadir ülkelerden ve örnek bir İslam ülkesidir.
Devletin her kademesinde hiçbir ayrıma tabi tutulmadan Alevi kardeşlerimiz görev yapar.
2002 öncesi bir Kürt, bir Alevi kardeşimiz kimliğini açık etmeyerek yaşamak zorunda kalıyordu.
Kürtlerin ve alevilerin ontolojik sorunları çok gerilerde kaldı.
‘Güçlendirilmiş Parlementer Sistem’ adıyla tekrar geriye getirilmek istenilen vesayet dönemi artığıdır.
Ve tüm ayrıştırıcı yaklaşımları elimizin tersiyle itiyoruz.
Kürt, Alevi komşularımız var.
Kız alıp, kız vermişiz, yakın akrabalık bağı kurmuşuz samimi dostluklarımız var; etnik, mezhepsel bir ayrım yok aramızda.
Peki Kılıçdaroğlu, bugüne kadar sakladığı mezhepsel kimliği neden ve hiç gereği yokken birden ortaya döktü
Sayın Kılıçdaroğlu, başta Suriye, Irak ve birçok islam coğrafyası sizin gibi siyasi liderlerin rant devşirmek, iktidarını sürdürmek için yaptığı söylem ve eylemler üzerine kendi aralarındaki kardeşliği bitirdiler.
Müslümanlar kamplara ayrıldı, mezhepsel kimlik üzerinden birbirlerine yumruk sıkar, silah atar oldu.
Bilmemeniz mümkün değil.
Lübnan’ da devlet meselesi ve coğrafi bölünmenin eşiğine geldi.
Seçim sattı mahalinden liderler ağzından çıkanlara daha çok ehemmiyet vermeli.
Yaralayıcı, bölücü, yıkıcı cümlelerden özenle kaçınmalı.
Seçerek konuşmalı.
Batının yıllardır içimize sokmaya çalıştığı fitne ateşinin körükleyicisi olmamak lazım.
Bizim çeşitliliğimiz kültürümüzdür, zenginliğimizdir.
Kimsenin birlikteliğimizi, kardeşleliğimizi bozmaya gücü yetmedi, yetmeyecek.
Kimlerle yol yürünürse yürünsün, hangi merkezlerden talimat alınırsa alınsın kardeşliğimize dinamit koyamayacaklar.
Sayın Kılıçdaroğlu!
Vatandaş adına sizlerden bir istirhamım olacak.
Madem her şeyi şeffaf olarak açıklıyorsunuz.
Muhterem aile büyüklerinizinde, şeceresini ismen açıklayın lütfen.
Örneğin; Karabulut olan soyadınızı neden Kılıçdaroğlu olarak değiştirdiniz buradan başlayın.
Ya da Alevi Kürdü müsünüz?
AÇILIM SÜRECİ
Hakkını teslim edelim AK Parti döneminde kamuoyunda bilinen adıyla “Kürt Açılımı”na imza attı.
Cesur bir adımdı. Bayada dayak yedi.
Slogan olarak, ‘Anneler Ağlamasın’ dendi.
Son derece samimi son derece insani bir yol haritası idi.
Hükümet olarak üzerine düşeni ziyadesiyle yaptı. Seçim kaybetmeyi bile göz aldı.
Kürt kardeşlerin birlikte yaşamamıza engel oluşturan sosyolojik ne kadar sorunu varsa bir bir çözdü.
Biz zamanlar konuşmak bile yasak olan Kürtçe’ dilinin artık devlet televizyon kanalı var.
Süreç içerden ve dışardan sabote edildi, akamete uğratıldı.
En büyük müsebbibi PKK’ nın bizatihi kendisidir.
Kanmayın bunların her defasında barış adını kirlettiklerine.
Herkes o gün yaşananları yakınen biliyor.
ÇABUK UNUTUYORUZ 5 KEZ ALEVİ ÇALIŞTAYI DÜZENLENDİĞİNİ
‘Alevi Çalıştayı’ ları düzenledi.
Alevi kardeşlerimizin sosyokültürel sorunları, talepleri tek tek çözüme kavuşturuldu.
Cemevlerine, dedelere sosyal statüden tutun, giderlerinin devlet tarafından karşılanmasına kadar.
Alevi – Bektaşi Kültür ve Cemevi Başkanlığı kuruldu.
Alevi kardeşlerimizi üzecek bir takım yaklaşımların okullarda ders olarak okutulmasının önüne geçildi.
Binlerce istek ve dilek yerine getirildi.
Hiç ayrım yapmadan her kesimin sorun olarak gördüğü ne kadar mesele varsa proplem olmaktan çıkarıldı.
‘Alevi Çalıştayı’ sonrası ortaya çıkan Alevilik anlayışları;
-Aleviyim – müslümanım.
-Aleviyim Hz. Ali taraftarıyım.
-Alevi – Bektaşiyim.
-Aleviyim – Hz. Ali ve İslam beni bağlamaz.
-Alevilik ayrı bir dindir.
-Aleviyim materyalistim.
-Aleviyim Ateistim.
Daha uzayıp giden birçok anlayış ve yaşam biçimi.
Hükümet bütün bu görüş ve düşünce yapsını asli unsur, kültürel yaşam biçimi olarak kabul etmiş ve üstüne düşeni yapmıştır.
Sayın Kılıçdaroğlu’ na son kez daha soralım: “Siz bugüne kadar sakladığınız Alevi kimliğiniz ile Alevilere hangi katkıyı sundunuz vede hangi Alevilik anlayışındasınız?
Saygılarımla.
News
