DOLAR 35,9811 0.26%
EURO 37,3309 -0.17%
ALTIN 3.312,030,50
BITCOIN 3528957-0,22%
İstanbul

HAFİF YAĞMUR

02:00

İMSAK'A KALAN SÜRE

Asgari bir hayat

Asgari bir hayat

ABONE OL
Ağustos 24, 2024 18:17
Asgari bir hayat
1

BEĞENDİM

ABONE OL

Asgari düşünür olduk, asgari yaşar olduk hayatımız asgari…

Malum bu ay ki en önemli gündem asgari ücretin belirlenmesi, her kafadan farklı bir ses çıkıyor oranlar havada uçuyor işin sonunda ne çalışan memnun ne de işveren malum sebep enflasyon.

Yeni asgari ücretin şuan için maksimum olabilecek rakamı 8500 TL gibi gözüküyor ve bu az önce bahsettiğim gibi her iki kesimi de memnun etmeyecek gibi görünüyor, işverenin yüksek bulduğu bu rakamı çalışan da haliyle az buluyor, her iki kesiminde sebebi ortak enflasyona bağlı yapılan zamlar, işveren yakıt, elektrik, hammadde gibi  sabit giderlerine yapılan zamlardan şikayetçi, çalışan da maaşının eridiği, karşısında hiç olduğu temel yaşam malzemelerine gelen zamlardan şikayetçi.

Yani asıl mesele asgari ücrete yapılacak olan maaş zammından ziyade, yaşam için gerekli olan ürünlere yapılan zamların durdurulması bu gidişata dur denilmediği süre içerisinde yapılacak olan zamların hiçbir önemi ne yazık ki kalmıyor.

Gel gelelim yaşamın asgariye dönüşmesine,

Çok değil bundan bir, bir buçuk yıl öncesine kadar toplumun genel bir kısmında ekonomik olarak ciddi bir sıkıntı olmamasından dolayı düşünce ve yaşam tarzları belli bir standardın üzerinde devam ediyor olması ve buna bağlı olarak, hayatta kalma temel ihtiyaçların dışında kişisel olarak keyfi veya motivasyonlarını arttıracak bir çok alanda düşünmeleri ve bu düşüncelerini hayata geçirme imkanları vardı. 

Örneğin tatil gibi, sosyal bir aktivite gibi…

Maalesef bunları uygulamaya almayı bırakın düşünce kısmından bile atmış durumdayız asgari düşünme kısmı işte burada başlıyor ne yazık ki temel ihtiyaçları karşılama düzeyinde bir asgari düşünme durumuyla karşı karşıya kalmış durumundayız.

Kimileri bu sürecin seçim ile birlikte son bulacağını söylerken kimileri de küresel bir enflasyon sorunu ile karşı karşıya kaldığımızı ve 2026 yılına kadar bu sürecin devam edeceği tezini savunmakta.

Sürece çabuk alışan ve dünü de çabuk unutan bir millet olduğumuzu düşünerek sanırım bu sorunlarla yaşamayı da alışacak gibi duruyoruz.

Korkum şu ki, bu zaman dilimi içerisinde ne yazık ki ayakta kalmayı beceremeyen ve buna bağlı olarak suç oranlarının ülke genelinde artış göstermesi.

Ne diyelim, asgari düzeyde yaşam ihtiyaçlarımızın karşılanabildiğimiz bir dünyadan daha güzel bir temenni yok sanırım.

Her hafta Cumartesi günü burada buluşmak dileğiyle…

En az 10 karakter gerekli


HIZLI YORUM YAP