Günlerdir konuşulan Türkiye’nin kulüpler düzeyindeki bir numaralı futbol muhabbeti Galatasaray’ın zaferi ile sonuçlandı.
Dünyada da ilgiyle takip edilen derbi Fenerbahçe’ye soğuk duş etkisi yaşattı.
Etki, tepki doğurur mu?
Maç öncesi yorumlarda Galatasaray’ın galibiyetine çok ihtimal veriliyordu.
Bende böyle bir ihtimalin olduğunu düşünmüyordum.
Futbol bu. Önceden 90 dakika diyorduk, şimdi 100’ü aşıyor.
Her işe VAR karışıyor. Futbol robotlaşıyor.
FUTBOL SADECE HÜCÜM YÖNÜ İLE OYNANMAZ
Fenerbahçe’nin dünyaca ünlü ve en çok kazanan teknik direktörü Jose Mourinho, Galatasaray’ı pek etüd etmemiş ve ciddiye almamış.
Türkiye futbolunuda para kazanmak dışında pek ciddiye aldığını da düşünmüyorum.
Neden mi?
Rakibini ciddiye alan bir teknik direktör, maça sadece hücum yaparak skor elde etmek için sahaya çıkmaz.
Ofansif oyundan önce, defansif tedbirler alır.
Rakibinin özelliklerini inceler ve ona göre kadro kurar, taktik verir, bir sistem manzumesiyle oynar.
A planı B planı olur.
Sadece gol atıp sonuç alma odaklı bir futbol oyunu yok.
Gol yemeyi de hesaplayıp ona taktik, teknik varyasyonlar yapacaksın.
Yani rakibin çok zayıf bile olsa saygı duyacaksın.
Bu saygı Mourinho’da yoktu ve iyi bir ders aldı.
Tamam Fenerbahçe atak oynadı, daha çok pozisyona girdi lakin sonuç üretemedi.
Netice? Mağlupsun işte.
Kimse ne oynadığına bakmaz, ne sonuç elde ettiğine bakar.
Eldeki kadro üst düzey ve Mourinho onaylı olduğuna göre, bir yerlerde arıza var o zaman.
Ya da arızalar silsilesi.
Gidiyorsun atamıyorsun.
Adamlar geliyor atıp dönüyor.
Orta da çözülmesi gereken bir sorun var?
Çözüm üretmesi gereken irade kenarda var da, yok!
Her sonuca göre alternatifli çözüm yollarınız olmalı.
Sen 3’lü defansla çıkıp, sağdan soldan akınlarla ve pres yaparak rakibi çıkarmamayı hedeflerken iki tane adam çıkıyor ve Fenerbahçe’nin müdafaasını otobana çeviriyor.
Tek topla orta saha yerle yeksan.
İKİ GENÇ YETTİ
İki genç adam; Barış Alper Yılmaz, Yunus Akgün yetti Fenerbahçe’ye.
Çözüm hala yok.
Maç 3-0’a geliyor.
Aynı taktik, aynı sistem, aynı oyuncular.
Sahada dökülen, bariz hatalar yapan, pas yapamayan oyuncuları herkes gibi bay egoda izliyor.
Mourinho’nun Fenerbahçe’ye geldiği günden beri en iyi oynadığı, rakibi ciddiye aldığı, önem verdiği maç olarak Şampiyonlar Ligi ön elemede oynanan 2 Lille maçını örnek gösterebilir.
Süper Lig’de ise her takımı rahat yenerim, ben Mourinho’yum egosu.
İşte bu ego Fenerbahçe’ye pahalıya mal oldu.
Ego devam ettiği sürece kaçınılmaz mağlubiyetler yaşanmaya devam eder.
Sezon başı kadroda istemediğin oyuncudan medet aranmaz!
Fenerbahçe adına sahada gayreti ile olumlu yansıyan tek oyuncu yeni transfer Maximin di diyebiliriz.
Azami enerji harcadı, gayret sarf etti.
BOŞ KALEYE BİLE GOL ATAMADI
Maçı izlerken yanındakine şöyle seslendiğimi hatırlıyorum: “Bu Fenerbahçe boş kaleye bile gol atamaz.”
Nitekim öyle de oldu.
Gol atsın diye dünyanın parası sayılarak alınan Nesyri, 6 pasta boş kaleye topu gönderemedi.
Mourinho’nun karizmasına ilk çiziği Fenerbahçe’yi ciddi alıp, artısını eksisini irdeleyip sonuca giden Okan Buruk attı.
Bir de merak ediyordum hep Okan Buruk, kadrosunda daha iyileri varken Gabriel Sara’yı neden ısrarla aldırdı.
Meğerse Fenerbahçe’ye gol atsın diyeymiş bütün ısrarı.
EGO KAYBETTİRİR
Mourinho’ya hatırlatmak lazım; taç atışından goller yiyen takımın motivasyon sorunu vardır.
Umarım Mourinho’nun egosu Avrupa maçlarına da yansımaz.
Dilerim bu ego Fenerbahçe’ye en az 50 milyon Euro’ya mal olmaz.
Temenni ederim Mourinho, Türkiye’den çuvalları doldurup gitmez.
Ya da bu maçtan ciddi dersler çıkarılır ve özelliklede Avrupa’da başarıyı yakalar.
Fenerbahçe’nin Avrupa’da son 10 yılda 1 yarı final, 2 çeyrek final oynadığını da hatırlatmak isterim.
Türkiye’de şampiyon olmak kolay, Avrupa’da başarılı olacaksın ağa!
12. ADAM HİKAYE OLMUŞ
Profili değişen Fenerbahçe, tribünleri ruh kaybına uğramış.
Maç boyunca 2100 Galatasaray taraftarını susturmak için ıslık çalıp tempo tuttular.
Nerede o tribünleri yıkan, düştüğü yerden takımı kaldıran, geriden gelip maçları aldıran 12. numara?
Nerede rakip takımların korkulu rüyası, taraftarın hası, örnek timsali, vefalı, duyarlı Fenerbahçe korosu?
Nerede sahada görevini yapmayanlara hesap soran irade?
Ali Koç’la birlikte Fenerbahçe’nin bütün değerleri dejenere oldu.
Saygılarımla.
SPOR
17 Ocak 2025GÜNDEM
17 Ocak 2025GÜNDEM
17 Ocak 2025GÜNDEM
17 Ocak 2025UNCATEGORİZED
17 Ocak 2025EKONOMİ
17 Ocak 2025GENEL
17 Ocak 2025