AK Parti İstanbul’da Yerel seçim öncesi büyük değişimin arefesinde.
7 Ekim’de yapılacak AK Parti Büyük Kongresi’nden sonra ilk neşter vurulacak ilin İstanbul olduğu belirtiliyor.
AK Parti İstanbul Büyükşehir Belediye seçimlerini yeniden kazanmak için ince eleyip sık dokuyor.
İyi de yapıyor.
Başta genel merkez yapısı olmak üzere il ve ilçelerin yeniden yapılanmaya gidileceği ve çalışmaların bizzat Genel Başkan Sayın Recep Tayyip Erdoğan tarafından yürütüldüğü belirtiliyor.
2019 seçimlerinde yapılan bariz hatalardan dersler çıkarıldığı ve kılın kırk yarıldığı, stratejik çalışmaların devam ettiğini söyleyen yetkililer, ayrıca genel merkez ve İstanbul il yönetiminin, ilçelerin tamamına yakınının revizyona tabi tutulacağı, hatta İstanbul il başkanınında potada olduğunu iddiasındalar.
Değişim Kadın Kolları İl Başkanlığı ile başladı.
Aylardır yeni kadın kolları yönetimi kurma çalışmaları hummalı bir şekilde devam ediyor.
Bir diğer kaynakta kısmen bizi doğrularken, il başkanının görevde kalacağını, önünün açılacağını ve yeni yönetim oluşturmasına cevaz verileceğini belirtiliyor.
“Davul da, tokmakta artık Kabaktepe’de olacak.”
İSTANBUL’U KİM YÖNETİYOR?
Bilindiği üzere Şubat 2021 yılında Bayram Şenocak’ın yerine Osman Nuri Kabaktepe ile kongreye gidilmişti.
İl ve ilçe yönetimleri tamamen Sayın Mehmet Muş ve Sayın Bayram Şenocak’ın uhdesinde şekillenmiş ve araya Esenler Belediye Başkanı Sayın Tevfik Göksu ve ilçe belediye başkanlarının girmesiylede, neredeyse kongreye girmesi kesin olan Bayram Şenocak yerine, son anda Sayın Osman Nuri Kabaktepe görevlendirilmişti.
Ama il yönetim listelerine ve ilçe yönetimlerine ise dokunulmamıştı.
Muş ve Şenocak yönetimleri yerinde kalmıştı.
Kabaktepe’ye sorumluluk verilmiş ancak yetki sarfı nazar edilmişti.
AK Parti İBB Meclis Başkanı ve Esenler Belediye Başkanı Mehmet Tevfik Göksu, meclisi yönetirken, diğer yandan da teşkilatlar üzerindeki etkisinide arttırarak sürdürüyor.
Teşkilatçılığı ile bilen Göksu, baskın tarzı ile ilin üzerinde tahakküm kurmuş durumda.
İstanbul’da alınan bütün kararların altında Göksu imzasının olduğu iddia ediliyor.
Şöyle ki; ilçe başkanı ve belediye başkan adayı olmak isteyenler il başkanından ziyade, Göksu’nun kapısını aşındırıyor.
İBB adayı olmak için ötenden beri nabız yoklayan ve aşırı istekli olan Göksu, bu durumdan yorgunluk yaşasada, odak, karar verici adres olmaktan bir hayli memnun.
Esenler Belediyesi ve seçkin mekanlar adeta AK Parti İstanbul’un merkezi gibi çalışıyor.
Bir diğer iddia ise; Tevfik Göksu’nun cebinde İBB adaylığı için kendisine destek verecek yeni ilçe başkanlarının listesinin olduğu bilgisidir.
Birde araya Mehmet Muş, Bayram Şenocak ve uzantıları girince, Başkan Kabaktepe’ye tüm gelişmeleri izlemek kalıyor.
Muhalefetin dağınık görüntüsü, umutsuzluğu ve güvensizliği yerel seçimlerde AK Parti’nin en büyük kozu olacak.
Yine aynı hatalar tekrarlanmazsa, AK Parti, İBB’yi rahat kazanır.
Rahatlık, aşırı özgüven seçim kaybettirir?
Birçok ilçe belediyesindeki aşırı sıkıntılara ve riske rağmen.
İBB ADAY ANKETLERİ?
AK Parti Türkiye’nin her merkezinde birçok ciddi, güvenilir araştırma firması ile çalışmalar yürütüyor.
İstanbul’da yapılan anket çalışmaların da Tevfik Göksu ismi kendi şirketi GENAR’da dahil olmak üzere gerilerde çıkıyor.
İstanbul İBB adaylığı için iki isim ön planda; Sayın Murat Kurum ve Sayın Fahrettin Koca.
Kimse kusura bakmasın ama gerisi fasarya.
Konuştuğunuz taraflı, tarafsız her seçmende bu iki isme sıcak bakıyor.
ESKORTLU, ÇAKARLI, KORUMALI BAŞKANLAR
AK Parti’ye oy veren seçmen sosyolojisini ağırlıklı olarak sabit, dar ve alt gelir grupları oluşturuyor.
Yöneticiler ise amiyane tabiri ile kodaman tabaka.
İstisnalar elbette yok değil.
Seçmenin azamisi bu yönetici tabakasına bakarak oy tercihinde bulunmuyor.
Doğrusunu yapıyor.
Kıstasları; inanç değerleri ve temsilcisi Erdoğan…
Son seçimlerde güvenlik kaygısıda önemli faktör olmuştur.
Bir ilçe başkanı oy aldığı tabana nasıl çakarlı, eskortlu araçla hava basar?!
Belediye Başkanı, seçilmiş olsan ne yazar? Demokrasilerde patron halktır.
Bu bir akıl tutulması mı yaşanıyor?
AK Parti, içten mi sabote ediliyor?
Gel görelim ki, hiç oy vermeyecekleri, aynı yolu yürümedikleri, burnu havada, kendilerini beğenmiş, ukala, milletin dilini konuşmayan, egosu, enaniyeti zirve yapmış, halktan kopuk yöneticilerden de rahatsızlıklarını her fırsatta ifade etmekten de kaçınmıyorlar.
Hem ağlarım, hem giderim sendromu.
Seçmen diyor ki; “Biz Erdoğan’a oy veriyoruz, inancımız bizler için bağlayıcı, ülkemiz vazgeçilmezimiz. ezanımız ve bayrağımız ortak paydamız; sadıkta ne ekonomiye bakarız, nede muhalefete!”
“Biz düşman oklarını takip ederiz.”
Mesaj gayet net değil mi?
“Eskortlu, çakarlı, korumalı lüks araçlarla dolaşan, sözde seçmen ziyareti yapanlar kimlerdir?
Dar, kısa paçalı, rengarenk pantolonlular bu partide ne iş yapıyor, ne işe yarıyor?
Nereden türedi bunlar?
Bizlerin sabrı mı sınanıyor?”
Bir dokun, bin ah işit.
Şunu kabul edelim ki, bu sosyolojik tavır üniversitelerin araştırma konusu olacak kadar derin bir mevzu; AK Parti tabanı ile tavanı arasında korkunç bir sınıf farkı oluştu.
Yöneticiler kendini elit sayıyor; seçmen ise garip!
First klas uçanlar, tabanvay kaçanlar!
Buradan söylüyorum; bu devran böyle gitmez!
Mazlumun sırtı bu kadar yükü kaldırmaz!
Ağlayanın, gülene faydası olmaz!
Dava şuuru olmayandan/yitirenden bu ülkeye fayda gelmez!
İman, inanç yoksa, başarıda yoktur.
Ya düzelir, düzeltirsiniz ya da düzeltilirsin!
Dava mı?
Bu günlerde herkesin ağzında sakız!
Anlamak istemeyenlere ne atılılabilir ki?
Kimine göre kılıç kuşanıp, at binip; zalimlerin üstüne yürümek, millete hizmet edip, doğru istikamet vermek.
Kimine göre sadece yemek!
Muhteremler; bu dava denilen ulvi değer, sizlerin dilinde ama gönlüne hiç uğramamış!
Gökten zembille inmedi. 50 yılı aşan emek var, gayret var, dua var, gözyaşı var, ödenen bedeller var!
Sizler servet edinip, makamlara yerleşip, millete çaka satıp, hava atasınız diye mi çekildi bu zahmetler?
Ahhh! Söze yoksa değer, ata hiç vurma eğer.
Yiyin beyler! Afiyet olmasın!
Ezcümle; seçmenle oyun olmaz!
Demedi demeyin!
Saygılarımla.
News
