Hafta sonu büyük kongresini yapan İYİ Parti tek liste ile gidilen seçimde Sayın Meral Akşener’i yeniden Genel Başkan seçti.
Hayırlı olsun.
Kongreye Akşener’in ittifak ortağı CHP’ye sarf ettiği sözler damga vurdu.
“Hesap veriyorum, sonrada hesap soracağım.”
“En büyük pişmanlığım CHP’de 15 milletvekili istemek oldu.”
“Ama o gün bugün 15 milletvekilinin bedelini ödeyemedik.”
“Beni en çok ilgilendiren, etkileyen, üzen ne oldu biliyor musunuz? “İstanbul seçimini biz değil HDP kazandırdı, efendim bilmem nerenin seçimini biz değil HDP kazandırdı.”
“İstanbul’u kazandıran HDP’dir açıklamanızda olduğu gibi, İyi bundan sonra size hayatta başarılar diliyorum.”
Akşener’in CHP ve Millet İttifakı’na yönelik bu sözleriyle İttifaka resmen nokta koyduğu yönünde oldu.
İYİ Parti bundan sonra kendi göbeğini kesecek mi?
Bildiğiniz gibi HDP’de 14 Mayıs seçimlerinden hemen sonra yapılan açıklamada, seçimlere kendi adaylarıyla gireceklerini kamuoyuyla paylaştı.
Bir hatırlatma; HDP 14 Mayıs cumhurbaşkanlığı seçimlerine şartlar ne olursa olsun kendi adayı ile gireceklerini de üstüne basa basa her platformda dillendirmişti.
Sonuç; Sayın Kemal Kılıçdaroğlu’na destek kararı oldu.
Bügün için ifade edilen bütün sözler yarınlar için elleri güçlü tutma çabalarıdır.
İYİ Parti içinde, HDP içinde aynı durum söz konusu.
Düşüşte olan HDP’nin doğu illerinden başka bir yerde belediye başkanlığı kazanacak gücü yok.
İYİ Parti içinde benzer bir durum söz konusu.
İYİ Parti’nin CHP’siz, HDP’siz yerel seçimlerde başarı göstermesi mümkün görünmüyor.
CHP içinde benzer manzara var.
Bu üç parti birlikte hareket etmediği sürece ne İstanbul, nede Ankara (Ege ve Doğu hariç) yeni bir başarı hikayesi yazması reel politiğe aykırı görülüyor.
Birlikte bile manzaranın yerel dinamikler açısından sıkıntınlı olacağını söylemek mümkün.
CHP tek kalırsa elinde bulunan Büyükşehirlerin çoğunu kaybeder.
Şimdi gelelim kulislerde konuşulanlara; İYİ Parti İstanbul başta olmak üzere Ankara ve İzmir’de garanti ilçeler istiyor. (En az üçer ilçe)
Antalya garanti edilmek kaydıyla yanına bir Büyükşehir belediyesi daha.
(Adana veya Mersin)
İYİ Parti’nin istekleri makul gibi görünüyor.
İYİ Parti’nin bir diğer şartıda Deva ve Gelecek Partisi’nin ittifak dışı bırakılması.
HDP ise İstanbul ve İzmir’de temsil edilmek adına güçlü olduğu ilçelerde birer yada yada ikişer ilçenin belediye başkan adaylarının istediği isimlerden olması şartıyla masaya oturacak.
Üç partide seçimde kazançlı çıkmak için 2019 yerel seçimlerinden çok 2024’de birbirine ihtiyacı duyar pozisyonda mevzide bekliyor.
Önümüzdeki dönemin formülü kazan, kazanalım olacak.
Bugün söylenen sözlerin o gün gelince nasıl uçup gittiğine, unutulduğuna birlikte şahit olacağız.
Siyasette dün yok, bugün vardır. Arkaik sözlere itibar edilmez.
Sıkışınca “o günün şartları öyleydi” denilir.
ABD Eski Başkalarından Roosevelt derki: “Politikada hiçbir şey kazayla olmaz. Olmuşsa, öyle planlanmıştır.”
Liderlerin söylemlerinden ziyade eylemlerine bakılırsa, önümüzdeki sürecin kodlarını da anlamış oluruz.
Bu üç parti uzlaşmayla seçime giremezse 14 Mayıs’tan daha büyük bir hezimet yaşayacakları aşikar.
Ekmek gibi, su gibi birbirlerine muhtaçlar.
Yine İYİ Parti, “Bizim olduğumuz yerde HDP olmaz” diyecek.
Kılıçdaroğlu ise her ikisini sandıkta birleştirecek.
Ne diyordu Akşener: “Onlar ittifak, biz projeyiz.”
Saygılarımla.
NOT: Çarşamba günü idrak edeceğimiz Kurban Bayramımızı in içten dileklerimle tebrik eder, insanlığın kurtuluşuna vesile olmasını temenni ederim.
News
