Büyükçekmece Belediyesi Festival’e hazırlanıyor. Bilmem kaçıncısı.
Şu kadar ülke katılıyor falan feşmekan.
Faydasız bulduğum için ilgimi çekmiyor.
Büyükçekmece’nin milyarlarca maddi kayıplarına adına üzüntü duyuyorum.
Yapıldığı günden beri Büyükçekmece’ye ne fayda getirdiğini anlamakta zorlandığım binlerce yabancı ülke insanının gelip bir hafta yiyip/içip eğlendiği festival adı altında bir eğlenti.
Faturayı Büyükçekmece halkı ödüyor.
Bir geceliğine genelde hükümet aleyhtarı şarkıcılara 2-3 saatlik şarkı dinletisi için milyonlarca lira ödeniyor.
Faturayı Büyükçekmece halkı ödüyor.
Sayın Başkan Hasan Akgün diyor ki: “İşçilerin maaşını ödeyemiyoruz, kalem alacak paramız yok, belediye battı.”
“Müteahhitler kaçıyor.”
“Yatırım yapamıyoruz.”
30 yıldır da bu ilçeyi siz yönetiyorsunuz Sayın Akgün!
Hasan bey, yönetsel faturayı hükümete yükleyip işin içinden sıyrılmak istiyor.
Sayın başkana, “Festivali yapacak mısınız?”dendiğinde ise cevap yüksek sesle: “EVET YAPACAĞIZ!” oluyor.
“Parayı nereden bulacaksınız?”
“İş insanlarımız/müteahhitler verecek.”
Yani sözde sponsor olacaklar.
Neden?
Çok mu paraları var?
Yoksa festival kolikler mi?
Siyasi partilerde aktif görevler yaptım, belediye başkan adayı oldum, ilçe başkanlığı görevinde bulundum.
10 yıla yakında belediyeciliğim var ve şimdiye kadar, hiç kaz gelmeyecek yere bırakın tavuğu, civcivin dahi gözden çıkarıldığını görmedim.
Ekonomik değerler ortada, ülkemizin dört bir yanı ateşler içinde yanıyor, müslüman ülkeler kan/gözyaşı seline çevrilmiş, her gün binlerce insan katlediliyor, bütün batı var gücüyle soykırım yapıyor.
Biz festival!
Bir de ortada tasarruf genelgesi var ve “festival”den vazgeçemiyoruz.
Getirisi sıfır, götürüsü bol sıfırlı festivalin faturasını kim ödüyor?
Her zaman olduğu gibi Büyükçekmece halkı.
Kültürümüze ne katıyor?
İlçemize hangi katkıyı sunuyor?
Zerre miskal fayda telakki eden varsa beri gelsin.
Hükümet, ekonomik dengeleri yerli yerine oturuncaya kadar bu tür festival ve etkinlikleri kesinlikle tüm ülkede yasaklamalı.
Havai fişek atmak yasak ha!
Belediye meclisinin bu yönde alınmış kararı var.
Milletin kuruşunun heba edilmesinin vebali ağır olur beyler!
Hem şarkı, türkü dinletisi ne zamandan beri festival addedilir oldu?
Konseptin de “Kültür” yazan bu festivalin kültürel hiçbir tarafı yok.
Sanat adına Büyükçekmece’nin parkı, bahçesi demir ve mermer yığınına döndü.
Ne anlam ifade ettiğini kimse de anlamıyor?
Kocaman bir hayret!?
Sakın sanat falan demeyin.
Çarpılırsınız!
Geçtiğimiz yılda kaleme aldığım festival makalemde sormuştum ve cevap alamamıştım.
Soru mu yineliyorum: Sayın Hasan Akgün bu festival şeysinin Büyükçekmece halkına maliyeti ne kadar?…
Meclis üyelerimiz de aynı soruyu meclis’te sorar mı dersiniz?
“Büyükçekmeceliler kimin parasını kime veriyorsunuz” diye haykırır mı dersiniz.
“Çok yaşa padişahım” korosuna devam mı?
Bir diğer konu ise AK Partili figürler öncekiler de olduğu gibi bu yılda festivale katılıp alkış tutacaklar mı yine?
Geçmişte çok örnekleri var.
Hatta ne kadar güzel festival yapıldığa dem vuranlardan tutun da…
Adam 7 dönemdir boşuna mı kazanıyor?
Akı karası endam eylemezse seçilme mi olur?
GAZETECİYE KÜFÜR
Damga gazetesi imtiyaz sahibi gazeteci/yazar Mehmet Mert, Büyükçekmece Belediye Başkanı Hasan Akgün ile röportaj yapar.
(Mehmet Mert’le Hasan Akgün dünyaya benzer gözle nazar ederler.)
Röportaj izinli olarak yayımlamak üzerede kayda alınır.
Röportaj niçin yapılır?
Medya da yayımlanmak için değil mi?
Gazeteci sorularını sorar, muhattap cevaplar.
Günün sonunda ortaya bir emek çıkar ve bu emeğin karşılığını almak içinde röportaj gazete de neşredilir.
Ekleme, çıkarma yapmadan yorumsuz olarak okuyucuya sunulur.
Tabii olan bu.
Mehmet Mert bey kardeşimde aynısı yapmış.
Hasan Akgün’ün ağzından çıkanları gazetesinde okuyucuya sunmuş.
Sonra küfürler/kafirler yağmış!
Kendisini aradım ve sordum: “Ne ekleme var, ne çıkarma başkan ne söylediyse yazdık, teşekkür beklerken ağza alınmayacak bana ve aileme ağır küfürler/hakaretler etti!” dedi. “Şoke oldum!”
“Bırakın bir makam sahibini, aklı başında bir insanın ağzına almayacağı küfür ve hakaretler savurur mu?
Hukuki yollara başvuracağım. Hakkımı sonuna kadar arayacağım.” ifadesinde bulundu.
Bu kadar küfür/hakaret neden?
Bir gazeteci görevini yapıyor diye mi?
“Yoksa ben ağayım ben paşayım, ali kıran baş kesenim; istediğimi asarım, isteğimi keserim, isteğimi severim, istediğime küfür ederim?” diktesi mi?
“Ben 7 seçim kazanan kralım, her şeyi söylemeye yapmaya hakım var?”
(7 dönem seçimlerin nasıl kazandığı konusuna da sonra gireceğim.)
“Gazeteciler de kim oluyor?” Gazetecilere gözdağı verilerek sindirilmek mi küfürden murad!?
Girdiğiniz her seçimi kazanmış olmanız size keyfiyet sunmuyor Sayın başkan!
Bilakis mesuliyetiniz, vicdani ve insani sorumluluğunuz artıyor.
Bizatihi daha sorumlu, daha saygılı, daha mütevazi, daha kucaklayıcı, daha hizmetkar olmayı yeğliyor.
Hasan Akgün bey, birçok defa bendenizi de aramıştır, şifai olarak da o günkü konumuz hakkında eleştirel bazda görüş ve düşüncelerini paylaşmıştır.
Hakkını teslim edelim, hiç kastını aştığa, saygısını, nezaketini bozduğuna şahit olmadım.
Hasan Akgün’ün ağzından çıktığı iddia edilen küfürlerin şaşkınlığını bende yaşıyorum!
Belli ki Sayın Akgün’ün ayarları/sinirleri bozulmuş.
Sayın Başkan! İBB Başkanı Sayın Ekrem İmamoğlu’nun siyasi zihnine sinyaller göndermiş olmanız sizi ne siyasetin, ne CHP’nin ne de yerel dinamiklerin merkezine koymaz.
İmamoğlu, sizi 7. dönem için aday olarak açıkladığında, o lakırdı yapan CHP’liler den çok değil, 100 kişi ilçe başkanlığı önünde toplanıp seslerini çıkartabilselerdi, bugün başka şeyler konuşuyor olurduk.
Arkadan salla, 30 yıl oldu artık yallah, görünce de önünde el bağla.
Korkaklar kendi tarihini yazamazlar!
Cesurların yazdığı tarihi okurlar!
İyi ezberleyin!
”İyi ama biz CHP’liyiz, Atamızın partisine oy vereceğiz.”
“Erdoğan’ın karşısında kim varsa kimliğine bakmadan destekleyeceğiz.”
Atatürk’ün partisi mi kaldı? 1960 yılında darbeci askerler Atatürk’ün anayasasını ilga ederken CHP Genel Başlanı İsmet İnönü’de alkış tutuyordu.
Atalarınız neredeydi?!
Merhum Adnan Menderes, Atatürk’ü koruma kanununu çıkarmamış, Anıtkabir’i yapmamış olsaydı, bugün kimse Atatürk’ü bilmiyor/tanımıyor olacaktı.
Bu nasıl bir Erdoğan nefreti, kinidir! İnsana psikolojik travma yaşatır.
Bu seçmen bu kafayla Erdoğan’ın karşısına zalim siyonist yahudisi bile çıksa oy verir.
Burası Türkiye! Toplum maalesef olmuş menfaatperest (geneli tenzih ediyorum) güce ve makama maazallah tapıyor.
Ah o kemik kokusu ah!
Masrafı çok, faydası yok festival’den uzak; küfürden azade bir Büyükçekmece diliyorum.
Saygılarımla.
News
