Siyasetin gündemi Sayın Devlet Bahçeli…
Bahçeli’nin tarihi radikal Abdullah Öcalan çıkışı, siyasilerin zihnini yormaya devam ediyor.
Hala Bahçeli’yi anlamayan, anlamak istemeyen, oy devşirme peşinde beyhude yarış devam ediyor.
Bu milli meseleden sizlere ekmek çıkmaz.
Kimisi siyasi rant peşinde, kimsi de “bekle gör” kahvesi keyfinde.
Ekonomi gündemi arkaik oldu.
Asgari ücret, emekli ve memur zamlarını konuşan yok.
Bahçeli, Dem Parti’ye ve “Serok Apo”culara, Apo heykelcilerine net mesaj verdi ve arkasında durmaya devam ediyor.
Müthiş, sağlam bir irade!
Serok Apo mu, yoksa Batı/ABD aparatı dağ mı?
Halis niyet mi, art niyet mi üstün gelecek?
İç barışı sağlamaya kati kararlı olan Bahçeli’nin çıkışını ülkem adına tarihi fırsat görenlerdenim.
Bakalım kaç tane PKK varmış?
Bahçeli’ye en çok reaksiyon gösteren kan emici dağla mı, “PKK’yı istemiyoruz” diyen haykıran Diyarbakır Anneleri ile mi saf tutulacak?
Bakalım “Kürt hakları” diye Dem Parti’ye oy veren Kürtler ne kadar samimi?
Aslında bu çıkış diğer pencereden bakıldığında bir samimiyet testinin saha versiyonudur.
Milletin ekmeğini yiyenler, millete hangi zaviyeden bakıyorlar?
Hep birlikte şahitlik edeceğiz.
Dış etkenlerle mi irade ortaya koyacaklar, yoksa “evet biz bu ülkenin asli unsuruyuz mu?” diyecekler?
Sayın Bahçeli, ezberleri bozarak “kardeşlik” demiştir.
Tutun bu eli ve bir daha da hiç bırakmayın!
Uzatılan bu şefkat, merhamet, aidiyet elini sımsıkı tutun ve bırakmayın!
Süreç devam ediyor, yakında ak koyun kara koyun belli olacak?
Ve artık mezkurun üstüne daha ne hilaf yüklenecek bilinmiyor?
Konuyla ilgili daha önce detaylı makale kaleme almıştım.
(önceki yazılardan okuyabilirsiniz)
Bendeniz ülkem adına Sayın Devlet Bahçeli’ye müteşekkirim!
Zaman top çevirme, altın tepsi içinde sunulan teklifi geri çevirme zamanı değildir.
Dem Parti/PKKYPG’ye müzahirlerin cebri yollarla, üst akıl dehlizlerinden yine Kürt gençlerin hayatını heba etmemelidir.
Kürt anaları kan, gözyaşı selinde boğmamalıdır!
Dem Parti tabanına uzatılan şefkat elini geri çevirmemeli ve tarihi fırsat yaban ellerin iradesine teslim edilmemelidir.
“Bizim de irademiz var” cesaretini ortaya koyabilmeli.
Sinsi mühendislikle, siyasi kirli enstrümanlara müsamahanın yeri ve zamanı yok biline!
Korkunun ecele faydası da olmuyor.
Niyet hayır, akıbet hayır!
SİYASİ PARTİLERDE SON DURUM
Parti zengini ülkemizin, parti zenginliği politika üretmekte, lider yetiştirmekte ise farku zarurete evrilmiş durumda.
Bunca ekonomik sorunlara rağmen yapılan saha çalışmalarında muhalefet partilerine güven kahir ekseriyetin çok gerisine düşmüş.
Muhalefeti yetersiz bulanların oranı yüzde 70’ler civarında.
Süregelen klasik muhalefet tarzı iktidar olabilmek için kadük kalmıştır.
Dil, proje, eylem, nitelik ve nicelik sendromu yaşanıyor.
Deva – Gelecek – Saadet partileri birleşme mesaisinde.
Siyasette 2 çarpı 2’nin 4 ettiği vaki değildir.
Milliyetçi/muhafazakar siyasetçiler yeni parti kurma hedefinde.
Sabahtan akşama parti kuruluyor.
Oysa seçmen “ihtiyaç yok” diyor.
Ülkemizin sorununu parti eksikliğinde arayalar, hala ülkelerine uzak mesafedeler.
“Herkese bir koltuk” dönemi siyasi mezarlıkta ve rahmet okuyanda yok.
Muhalefet olsun diye muhalefet yapılmayacağı idrakinde olamayanlar, iktidara vuracak yeni metodlarla günü kurtarma hedefinde.
Açıklanan muhalif projeler ülke gerçeklerinden uzak ve kini nefreti körükleme, kara çalma, iftira atma, sosyal medya siyasetinden öteye gidemiyor.
Oysa millet haklı olarak sosyal medyaya zerre güven duymuyor.
Devlet, millet realitesinden uzak değil, çok uzak aklın ürünü ve hepsi birbirine benzerlikte yarış halinde.
Muhalefetin, muhalefet olması durumunda; iktidarın iktidar olması mecburi istikamettir.
Ülkemizin iktidardan önce belirgin bir muhalafet sorunu var.
Ben demiyorum.
Vatandaş diyor.
AK PARTİ KONGRELERİ
Ak Parti, Anadolu’da kongrelerinin sonuna geldi.
Dikkatlerin çevrildiği büyükşehirler ve özelikle Ankara, İstanbul ve İzmir kongrelerinin Ocak 2025 yılında yapılması planlanıyor.
Tarih uzar, kısalmaz.
Ak Parti’de değişim en çok yaşanacağı il ise İstanbul olacak.
İl ve 30 yakın ilçede yenilenmeye işaret ediliyor.
İstanbul İl Başkanlığı için öne çıkan 4 isim Ak Parti kulislerinde dillendirilmeye başlandı.
Mevcut Başkan Osman Nuri Kabaktepe ile kongreye gidileceğini iddia edenler terennüm halinde.
Daha yüksek güçlü seslendirilen isimler ise; Beyoğlu Belediye eski Başkanı Haydar Ali Yıldız, Ensar Vakfı eski Genel Başkanı İsmail Cenk Dilberoğlu ve Ticaret Bakan Yardımcısı Mahmut Gürcan.
Teşkilat hafızası kaybolan AK Parti’de hala sahada çeşitli araştırmalar yapılıyor ve sonuç olarak birçok ismin gündeme geldiği, artıların eksilerin değerlendirildiği ve nihai kararı Sayın Recep Tayyip Erdoğan’ın vereceğini belirtiliyorlar.
Cevap bekleyen soru şu:: Yeni bir isim mi, hafızaya muttali tecrübeli bir isim mi?
Düşük profil, koltuktan güç alanlarla mı, koltuklara katkı verip, heyecan katanlarla mı yola devam edilecek?
Büyük kırılmaların yaşandığı Ak Parti teşkilatçılığı ya eyyama devam edecek ya da yeniden silkinip ayağa kalkacak.
Aralık ayı içinde kongreye hangi isimlerle gidileceği önce il, sonrasında da ilçelerde belli olacak.
Altını çizelim; hata yapma hududununu çoktan aşmış AK Parti’de geriye dönüş yaparak önce il başkanı olacak isimler belli olacak.
Ardından il başkanı riyasetinde ilçelere yön verilecek.
İl, ilçe Başkanı olabilmek için aracı tefeci, ahbap çavuş döneminden vazgeçilerek; “Görev istenilmez, verilir” döneminin başladığı bilgiside bize ulaşan sağlam kaynak.
Saygılarımla.
SPOR
08 Aralık 2024GÜNDEM
08 Aralık 2024GÜNDEM
08 Aralık 2024GÜNDEM
08 Aralık 2024UNCATEGORİZED
08 Aralık 2024EKONOMİ
08 Aralık 2024GENEL
08 Aralık 2024