Hırs sözlük olarak; bir şeye olan aşırı, sonu gelmez istek, tutku durumunu almış istek anlamına gelmektedir.

Tamah ise sözlük olarak açgözlülük anlamındadır.

Hırs, her insanın fıtratında bulunan bir duygudur.

İnsanoğlu özünde var olan bu duyguyu yeterince,

doğru bir şekilde ve olumlu yönde kullanması halinde ondan yararlanabilir.

Aksi halde insan için büyük zararlara sebep olabilir.

Fıtratımızda mevcut olan bu duyguyu ilaca benzetecek olursak nasıl ki ecza dolabında bekleyen ilacın herhangi bir zararı veya faydası olmadığı gibi bu duygunun da işlevsiz halde bulunmasının bir zararı olmayacağı gibi faydası da olmayacaktır.

İçimizdeki hırs duygusunu eyleme geçirip olumlu bir şekilde ve yeter miktarda kullandığımızda da ilacın yeterli ve doz aşımına uğratmadan kullanıldığında fayda sağladığı gibi bu duygumuzdan da faydalanmış olacağız 

Aksine ilacın doz aşımında zehir haline dönüşüp

zararlı hale gelmesi gibi hırs duygusunu aşırı bir şekilde ve olumsuz bir yönde kullanmamız halinde birçok zarara uğrayacağımız aşikârdır.

İlaçların yan etkileri olduğu gibi hırsın hele de aşırı hırsın da tamah, haset, öfke, kin, bencillik, kibir gibi birtakım yan etkileri vardır.

Hırs için islâm âlimleri ahireti kazanmak ve insanlığa yararlı ilim öğrenmek konusunda caizdir demişlerdir.

Dünyevî meselelerde güç elde etmek ve bu gücü insanların zararına kullanmak için hırslı olmak asla caiz değildir.

Aşırı hırslı olmak, insanı helâl haram tanımadan mal, mülk, makam, mevki elde edebilmeyi mübah gören bir kişilik sahibi haline getirir.

Aşırı hırs kişide emeksiz, kısa yoldan para kazanma isteği uyandırarak birçok kimsenin şans oyunları müptelâsı bir kumarbaz olmasına sebep olmamış mıdır?

Hırsızlık, rüşvet, kul hakkı, yetim hakkı gözetmemek, özel ve kamu malını türlü entrikalarla zimmete geçirmek, hırsına kurban olmuşların eylemleri değil midir? 

Dünyadaki mazlumların çektikleri ızdıraplar, kan ve gözyaşları, açlıktan ve ilaçsızlıktan yaşanan dramlar firavunlaşmış aşırı hırs sahibi olanların eseri olmadığını kim iddia edebilir?

Kısa bir süre önce asrın felâketi diye tanımlanan Kahramanmaraş merkezli ikiz deprem yaşadık.

Daha fazla kazanç uğruna inşaatlarda kalitesiz ve eksik malzeme kullananların, kullananlara göz yuman yetkililerin aşırı hırs  sahibi olmadıkları söylenebilir mi?

Piyasaların alt üst olmasına, gıda, giyim ve insanların ihtiyaç duydukları eşyaların aşırı şekilde pahalılaşıp özellikle de dar gelirli kimselerin hayatlarının zorlaşmasına sebep olan fırsatçı, stokçu karaborsacıların ev kiralarını kat kat arttıranların insafsızca, vicdansızca  davranışlarda bulunmaları aşırı hırslarının eseri değil midir?

Konu hırs olunca çoğu zaman hırs ile azim kelimelerinin birbirine karıştırıldığından bahsetmeden geçemeyeceğim.

Birbirine yakınmış gibi aynı anlamda kullanılma hatasına düşülen bu iki kelime tamamen birbirinden ayrı anlamlara gelmektedir.

Hırs, salt bir şeyi tutku halinde aşırı şekilde isteme güdüsüdür.

Azim ise zorluklara karşı metanetli, sabırlı ve kararlı olma durumudur.

Azim çalışmak, çabalamak ve nasip deyip hakkına razı olmaktır.

Hırs ise daima daha fazlasını istemektir.

Hakkımız olmadığına bakmadan, kimden alıp almadığımızı önemsemeden ve sonuçlarını da düşünmeden istemektir.

Azim yapıcıdır. Hırs ise yıkıcıdır.

Hırs ahlâkî zaafları doğurur.

Azim ise ahlâkî değerlere aykırılık içermez.

Hırs elde etmeye çalışılan şey için başkalarına zarar vermeyi göze almak,azim ise başkalarına zarar vermeyi akıldan bile geçirmemektir.

Yani hırs ve azim birbirine zıt iki kavramdır.

biri kötü ise diğeri iyi, biri soğuk ise diğeri sıcak, biri yanlış ise diğeri doğru.

İnsan ve müslüman olarak dünyevî birtakım  hazlar ve kazançlar elde etmek için uhrevî hayatımızı mahvedecek hırs ve tamahtan uzak durmalıyız.

Aşırı hırs bir zehirdir.

Her zehirin bir panzehiri vardır.

Dünyevî nimetlere karşı aşırı hırs zehirinin panzehiri de ahiret inancı, ahirette hesap verme düşüncesi, sorumluluk duygusu, şefkat merhamet, kanaat, isâr ve tevekküldür.

Yüce Rabbim bizleri dünyevî menfaatler uğruna aşırı hırsa kapılıp ahiretini berbat eden kullar olmaktan muhafaza eylesin.

Cumamız hayra vesile olsun.

Selamlarımla.