DOLAR 32,6056 0.3%
EURO 34,8389 0.1%
ALTIN 2.495,800,47
BITCOIN 20721964,25%
İstanbul
13°

HAFİF YAĞMUR

04:46

İMSAK'A KALAN SÜRE

Kılıçdaroğlu seçimi kazanırsa…

Kılıçdaroğlu seçimi kazanırsa…

ABONE OL
Mayıs 1, 2023 21:23
Kılıçdaroğlu seçimi kazanırsa…
0

BEĞENDİM

ABONE OL


Seçimlerin önüne geçen konulardan biriside Türkiye kazanımlarını olası bir hükümet değişikliğinde muhafaza edip, sürdürebilecek mi?

Özelliklede Savunma Sanayii yatırımları…

Düşmana korku, dostta güven veren kazanımlar.

Türkiye bugün Savunma Sanayi’ inde hayallerin ötesine geçti ve dünya devreleriyle yarışır hale geldi.

Kim çamur atarsa atsın yadsınamaz bir gerçek.

Peki, Kılıçdaroğlu ve yedili masa seçimi kazanırsa yatırım ve kazanımlarımız akamete uğrar mı?

Bütün bu yatırımları, üretimleri devlet mi yapıyor?

Hükümetler bu işin neresinde?

Geçmişe kısa bir yolculuk yaparak anlamaya çalışalım.

***

1931 yılında Kayseri Tayyare Fabrikası ilk yıllarda 200 civarında uçak üretmiş ve atıl duruma bırakılmıştır. 

Daha sonraki yıllarda ise İkmal Bakım Servisi’ ne dönüştürülmüştür.

***

1936 yılında Nuri Demirağ, kendi imkanları ile devlet yardımı almadan yerli uçak fabrikasını bugünkü İstanbul Atatürk Havalimanı’nın olduğu yerde kurar ve uçakları yapmaya başlar, 290 pilot yetiştirir. Onlarca muharip savaş uçacağı üretimi yapar.

1941 yılında yerli uçaklarla gökyüzündeki yerini alır.

Hükümetler sahip çıkmaz ve dünyanın ilk uçak üreten ülkelerinden olan Türkiye yerli uçak fabrikası 1944 yılında fabrika alanıda kamulaştırılarak kapısına kilit vurulur.

Dünyada savaş uçağı üretebilen 7 ülke vardır.

***

Nuri Killigil, 1938 yılında yerli silah, mühimmat üreten fabrika kurar ve ordunun bütün mühimmat ihtiyaçlarını karşılar. 

Aynı zaman da Savunma Sanayii alanında ürettiği silah ve mühimmatların ihracınıda yapar.

1949 yılında silah – mühimmat fabrikası kendisi ve 27 çalışanı ile birlikte havaya uçurulur.

Rahmetli Nuri Killigil bir Osmanlı paşası ve Enver paşanın kardeşidir.

***

1961 yılında aralarında Necmeddin Erbakan’ ında bulunduğu bir gurup genç mühendis yerli otomobil üretmeye karar verir.

Dönemin Cumhurbaşkanı Cemal Gürsel’i ikna edeler ve “Devrim” adıyla ilk yerli otomobil Eskişehir’ de üretilir.

Mühendisler azami gayreti ile kısa sürede 4 adet demo otomobil artık kullanılmaya hazırdır.

Dünyada otomobil üreten Amerika, Rusya, Almanya, İtalya, İngiltere, Fransa, Çin gibi belli başlı ülkeler vardır.

Yine siyaset devreye girer ve hiçbir haklı gerekçe yokken seri üretimden vazgeçilir. 

Fabrika daha sonra yabancı otomobil firmalarına devredilir.

***

1994 yılında Aselsan mühendisleri dünyanın ilk kriptolu cep telefonunu üretirler. 

Dönemin Cumhurbaşkanı Süleyman Demirel, bizzat tanıtımını yapar. 

10’ dan fazla ülkeye ihracat yapılır.

Birden karar değiştirilir ve 80 kişilik Türk mühendislerinin emekleri çöpe atılır, heba edilir ve üretimden vazgeçilir.

Biz ülke olarak Savunma Sanayii, Otomotiv Sektörü’ nde, Gemi Sanayii’ nde ve bir çok alanda Teknolojiyi yakalamış bir ülkeyiz. İçerden ve dışardan sürekli bir şekilde ihaneti görmüş ve ınkıtaya uğramıştır.

Fakat gel görelim siyasi irade sahip çıkmadığı, çıkamadığı, destek olmadığı için her defasında önü kesilmiş.

Devlet dediğimiz kurumsal bir aygıt.

Hükümetler icra organı.

Dünyanın hiçbir ülkesinde hükümetlerin onay vermediği, destek olmadığı, irade koyamadığı  bir üretimi, icadı, faaliyeti yapmamızın icraya koymanızın mümkünatı yoktur.

Çivi üretimi dahi yapamazsınız.

***

2002 yılında ülkemizde 7 adet Savunma Sanayii üretimi yapan firma vardı, bugün 2705 firmaya ulaşmış.

Cıvatadan tutunda, uçak gemisine, savaş uçağına, insansız savaş uçağına, uçak motoruna, tanka, topa, füzeye kadar her türlü savaş araç ve gereçlerini tamamen yerli imkanlarla üretir hale gelmişler. Yerlilikte yüzde 80 oranını yakalamışlar. 

“Hedef yüzde 90” 

Geçtiğimiz yıl 4 milyar doların üzerinden ihracat yapılmış.

Cumhuriyetten bu tarafa 66 hükümet kurulmuş.

Sayın Erdoğan’ için deniyor ya, “Sen mi üretiyorsun, bunların hepsini devlet yapıyor.”

İşte bugün geldiğimiz nokta bunun en bariz örneği. Devlet mi, hükümetler yapar, yıkar?

KILIÇDAROĞLU VE 7’ Lİ MASA İKTİDAR OLURSA…

Zurnanın zırt dediği yer burası.

Sayın Kılıçdaroğlu, seçimi alır iktidar olursa yatırımlar sekteye uğrar mı?

Yukarıda tarihten birkaç örnek verdiğimiz Yerli – Milli yatırımcıların başına gelenler şimdide bu firmaların akıbeti olur mu?

Yatırımların önünü kesilir ve batı bizi alkışlar mı (!) 

Nasıl bir yol izleneceğinin ip uçlarını muhalefet ara ara veriyor. 

İşte sizlere birkaç örnek;

Kılıçdaroğlu: Savunma ve Uzay Sanayii’ ni Amerikalı şirkete vereceğim.

Babacan: SİHA ve İHA’ lara dokunacağız.

Karamollaoğlu: Bütün yatırımları durduracağız.

Başta Baykar olmak üzeri yerli ve milli firmalara akıl almaz saldırı ve  tezviratlar…

Koro halinde üretene, ülkenin, katma değerlerine kalbine kalbine vuruyorlar.

7’ li masa liderleri ve kurmayları  tarafından kitap olacak kadar Yerli – Milli Sanayii’ ni hedefe koyan onlarca hezeyanlar…

Yok mu sayacağız?

İyi niyetle mi bakacağız?

Soğanın peşinden mi koşacağız?

(Ha, soğan marketlerde 10 lira. Almak isteyenlere duyurulur)

Ülkemiz 14 Mayıs’ ta yol ayrımında yapılacak bir seçime gidiyor.

Hakikaten yüzyılın seçimi.

Bu seçim sonuçları önümüzdeki 100 yıllık sürecin yönünüde belirleyecek.

Hedefe ileriye mi, geriye mandacılığa mı?

Bağımsızlığa mı, esarete mi?

Gelişip büyümeye mi, bölünüp yok olmaya mı?

Milletimiz ya milli ve yerlilik diyecek ya da yine ülke 100 yıllık bir hüsranı  daha yaşayacak!

Burada özne ne Erdoğan’ dır nede Kılıçdaroğlu ve masasıdır.

Mesele vizyon ve zihniyet meselesidir.

Saygılarımla.

En az 10 karakter gerekli


HIZLI YORUM YAP

Veri politikasındaki amaçlarla sınırlı ve mevzuata uygun şekilde çerez konumlandırmaktayız. Detaylar için veri politikamızı inceleyebilirsiniz.