Çok kısa bir süre önce ramazan ayına veda ettik.
Yüce Rabbimizin nasip ettiği ramazan ayının faziletinden ve bereketinden istifade edebildiysek kazancımız büyüktür.
Eğer istifade edemediysek zararımızın büyüklüğünü idrak edebilmeyi ve kendimize gelebilmeyi mevlâmız nasip etsin.
Zira hiçbirimizin bir daha ki ramazana ulaşabilme garantisi yoktur.
Bu yıl ramazan ayı içerisinde bazılarımız yakınlarını, dostlarını, tanıdıklarını ahirete yolcu etti.
Rabbim vefat etmiş olan din kardeşlerimize rahmetiyle muamele eylesin.
Rabbimiz bizlere de bir daha ki ramazan ayına sağlıklı bir şekilde kavuşmayı nasip etsin.
Evveli rahmet, ortası mağfiret, ahiri cehennemden kurtuluş olan, cennet kapılarının açılıp, cehennem kapılarının kapatıldığı, şeytanların bağlandığı, (Bu bağlanma cinlerden olan şeytanlar içindir. İnsan şeytanları faaliyetlerine devam etmektedir.)
Farz olan ibadetlere kat kat sevap verildiği, nafile ibadetlerin farz ibadetler gibi değerlendirildiği, huzur ve barış rüzgârlarının estiği mübarek bir aydan ayrılmak elbette mü’min gönüllerde hüzünlerin yaşanmasına sebep olmaktadır.
Bu mübarek ayda ilk defa namaza başlamanın heyecanını, oruç tutmaya başlamanın hazzını, bazı kötü alışkanlıkları bırakmanın huzurunu, daha önce böylesi güzellikleri yaşayamamanın pişmanlığını yaşayanların hüznü daha da farklı olmaktadır.
Ramazan ayında layıkıyla tutulan oruçlarımız aslında ömür boyu nasıl bir müslüman olmamız gerektiğini bizlere hatırlatmakta ve rehberlik etmektedir.
Ramazan ayına veda etsek de bu ayda kazandıklarımızı muhafaza etmemiz için ibadetlerimize daha çok özen göstermemize, Rabbimizin mesajı olan kitabımızı anlamaya ve hayatımıza tatbik etmeye, sadaka ve hayırlarımızı çoğaltmaya, insanlara karşı daha şefkatli, merhametli, hoşgörülü davranmaya, yüzümüzden tebessümü eksik etmemeye dikkat etmeliyiz.
Yetim, yoksul ve güçsüzleri sevindirmeye, toplumun huzur ve barışını bozacak davranışlardan kaçınmaya, manevî hastalıklardan olan, haset, gıybet, iftira gibi kötülüklerden uzak durmaya, kısaca mü’min ve müslümanca bir yaşantıya veda etmeye niyetlenmemeli, dinimizin gerektirdiği gibi yaşamaya gayret etmeliyiz.
Halk arasında “Ramazan müslümanı” diye bir söz vardır.
Söylenen bu sözü haklı çıkarırcasına haraket etmemeliyiz.
Müslüman olarak bizler ramazan ayının sonunda tuttuğumuz oruçların, yaptığımız diğer ibadetlerin, yapabildiğimiz hayır hasenat ve güzel davranışların sevinciyle bayram etmekteyiz.
Ahirette de bayram edebilme yolunun; ömür boyu ramazan ayında tuttuğumuz oruç esnasındaki gibi kendimizi tutmaktan, nefsimize hakim olmaktan, orucu sadece midemize değil diğer organlarımıza da tutturmaktan Rabbimizin yasaklarından uzak durmaya, emirlerini yerine getirmeye azami gayret göstermekten geçtiğini idrak etmeliyiz.
Ramazan ayından sonra sanki bütün güzel işlerin sadece o aya mahsus imiş gibi davranıp diğer aylarda kendimizi hayırlı ve güzel işlerden mahrum edersek kendimize yazık etmiş oluruz.
Yüce Rabbimiz bizlere ramazan ayında kazandıklarımızı muhafaza etmeyi nasip etsin.
Cumamız hayra vesile olsun.
Selamlarımla.
SPOR
23 Nisan 2025GÜNDEM
23 Nisan 2025GÜNDEM
23 Nisan 2025GÜNDEM
23 Nisan 2025UNCATEGORİZED
23 Nisan 2025EKONOMİ
23 Nisan 2025GENEL
23 Nisan 2025