Bismillahirrahmanirrahim…
Dostlar; dün geçip gitti yarın da şu an mevcut değildir.
Kişi, ikisinin arasında olan bulunduğu vakitten yararlandı.
Dün ile yarının arasındaki zaman kişinin içinde yaşadığı anı, saatleri, dakikaları, saniyeleri kapsıyor.
O halde içinde bulunduğu anı insan iyi değerlendirmelidir.
Zira ahiret aleminde cennette ebedi kalmak, bu anları ve günleri Allah yolunda taad ve ibadetetinde geçirmeye bağlıdır .
Dünya da ahiretin tarlası olduğu için bugün bu tarlaya hayırlı bereketli verimli ve getirisi bol olan ekinleri ekmek gerekir.
Ekmemek ve bu toprağı muattal bırakmak bir zarardır daha büyük zarar ise, ekin ekeceği yere diken ekerse o zaman zarar daha büyük olur.
Kişinin kardeşinden, babasından, annesinden, hanımından, çocuklarından kaçacağı güne hazırlık yapmak akıllı olan mümin insanların işidir.
Hasat günü olan kıyamet gününde en büyük hasreti çekecek olan, dünyada hazırlık yapma yeri olan dünya tarlasını ihmal eden tohumu ekeceği yerde yiyen, tarlayı boş bırakan hiçbir şeyi ekmeyen veya zarar verecek dikenleri eken, yani haramları günahları masiyetleri işleyen insanların hak ve hukukunu çiğneyen kimsedir.
Birde hüsran da olanlara bakalım…
“Ey Rabbimiz! Onlara azabın iki katını ver ve kendilerini büyük bir lanet ile lanetle”. (Ahzab 68)
“Bizim düştüğümüz bütün belaların sorumlusu sizsiniz. Eğer siz, bizi saptırmasaydınız, biz Allah’ın elçilerini dinler ve onların söylediklerine inanırdık.
Büyüklük taslayanlar da zayıf düşürülenlere dediler ki: Size hidâyet geldiği zaman sizi ondan biz mi engelledik? Hayır, zaten siz kendiniz suç işliyordunuz.”
(Sebee 32)
“Onlar derler ki: Siz davanızı satıp bizi seçtiniz, biz de size hükmettik. Her türlü günah ve ahlaksızlığı yasallaştıran yöneticileri siz istiyordunuz.
Eğer Allah’ın dinini sizin arzularınıza uydurmak için değiştirecek sahtekarlara ihtiyaç duymasaydınız biz de ayak takımı olarak kalırdık.
“Sonra kıyamet günü birbirinizi tanımazlıktan gelecek ve birbirinize lanet okuyacaksınız.”
(Anlebut 26)
Dikkat ederseniz onlar, Peygamberleri ve müminleri kusurlu görmüyorlar.
Tam tersi, kendilerini yoldan çıkaranları teşhir ediyorlar.
Ama artık bunun kime ne faydası vardır?
“Artık sızlansak da sabretsek de birdir, çünkü kaçacak yerimiz yoktur, derler”. (İbrahim 22)
Allahım cümle dostlarımızı dünyanın ve ahiretin zararından muhafaza eyle.
News
