Yeniden Refah Partisi, Cumhur İttifakı’ na dahil olup Sayın Recep Tayyip Erdoğan’ ı desteleme kararı aldı.
Bu durum YRP, içinde bazı tepkilere neden olsada, genel anlamda tabanda neşvü nema buldu.
Ama hala tam bir bütünleşme olamadı.
Sayın Fatih Erbakan, evinden mutsuz kiracı gibi.
Ev sahibi olduğunu hatırlamalı.
Lütfen kusura bakmasın.
Çok nazik cümleler içinden seçtim bu cümleyi.
YRP Genel Başkan Yardımcısı Doğan Aydal’ ın ifadesine göre, bu süreçte partiden 8 bini aşkın üye tepki olarak istifa etmiş.
Aynı zaman diliminde 21 bin yeni üye partiye katılmış.
Yani Yeniden Refah Partisi’ nin reytingi artmış.
İttifak kararı şimdiden filizlenmiş
Her filiz günü gelince kök salar.
İttifak görüşmeleri yapılırken bir yazı kaleme almış ve Yeniden Refah Partisi’ nin mutlaka Cumhur İttifakı’ na dahil olması gerektiği belirmiştim.
Ve ilave olarak Erdoğan’ a oy vermeyi düşünen bir bölüm seçmenin AK Parti ve MHP oy verme konusunda kararsızlık yaşadığını ve dünya görüşüne yakın parti arayışı içinde olduğunu, “YRP’ nin ittifaka dahil olması durumunda ittifakın kazanan partisi olacağını” belirtmiştim.
Hala aynı kanaatteyim.
İttifakın kazananı Yeniden Refah Partisi olacak.
Gel görelim ki tabanda oluşan bu heyecanı ne parti tavanında, nede tabanında göremiyoruz.
Metazori birliktelik gibi bir algı oluştu seçmen nazarında.
Gönülsüzlük durumu hakim.
Fatih beyi televizyon ekranlarından izlerken mutlusuzluğunun yüzüne belirgin bir şekilde yansıdığına şahit oluyoruz.
YRP; bir MHP gibi, bir BBP gibi, bir DSP gibi seçimlere asılmıyorlar.
Fatih bey, ittifak bileşeni diğer parti liderleri gibi genel maksatlı açılışlarda, proğramlarda Erdoğan’ ın yanında görünmüyor.
Bu durumda çeşitli soruları beraberinde getiriyor.
Bir senkronize sorunu yaşanıyor.
Teşkilatlar heyecanını yitirmiş. Seçim bitmiş ve zafer elde edilmiş, gidecek başka yol kalmamış edası içindeler.
Hala Sayın Erdoğan’ a ve ittifaka soğukluk, mesafeli bir duruş sergileniyor.
Tam manasıyla sahiplenilmiyor.
“İşe dört elle sarılmak” deyimi var.
Bu sarılmayı şu ana kadar ne Sayın Erbakan’ dan, nede partisinden seçmen göremedi.
Seçimlere kaldı 20 gün. Sayılı gün çabuk geçer.
İçerde ve dışarda Cumhur İttifakı ve Erdoğan muarızlarının radarları ülkemize çevrilmiş ve Erdoğan’ ın kaybetmesi için var güçleri ile çalışıyorlar.
“Erdoğan gitsin isterse Türkiye batsın.”
Böyle bir atmosferde yaşanan seçimler için Erbakan ve partisinin elini taşın altına koyması bekleniyor.
“Artık şu kadar madde verdik, kabul gördü, ondan ittifaka dahil olduk” söylemleri ne YRP’ ye, ne Erbakan’ a, ne ittifaka, ne Erdoğan’ a nede ülkeye hiçbir şey kazandırmaz.
Bunlar arkaik durum denilip geçilmeli.
Madem bu seçimler 100 yılın seçimi daha fazla gayret, daha fazla emek, daha fazla zahmet vermek gerekmez mi?
Emeksiz, rahmet olur mu?
Millet İttifakı seçimleri lehine çevirmek için her yolu meşru olarak görüyor ve akıllara zarar vaadlerde bulunuyor.
Birbirine benzemez partiler (HDP-TİP dahil) ahenk içinde tek partiymiş gibi ülkeyi karış karış dolaşıyorlar.
Sayın Erbakan, size akıl vermek haddim değil. Lakin Türkiye’ nin milli – yerli kazanımlarını kaybetme tehlikesi olduğunu söylüyorsunuz. Elhak doğrudur.
Ülkenin 100 yıl geriye götürülmesine, bölücü, yıkıcı unsurlara teslim edilmesine madem gönlünüz razı değil gereğini dozunu arttırarak daha dazla yapmak gerekmez mi?
Vakit yorulma, çok yorulma ve bir olma vakti.
Sizler yorulacaksınız ki ülke kazansın.
Saygılarımla.
News
