CHP, 2028 yılında yapılacak seçimler için Cumhurbaşkanı adayını ön seçim kılıflı temayül yoklaması ile şimdiden belirleyecek.
Yakın zamanda ilan edilmiş bir seçim var mı?
Yok.
Ülke de erken bir seçimin şartları oluştu mu?
Yok.
Seçim isteyen seçmen var mı?
Yok.
Peki bu yangından mal kaçırma tiyatrosunun esbabı mucibesi nedir?
CHP’nin kendi iç dinamikleri ile aldığı bir karar mı, İmamoğlu dayatması mı?
Şaibeli Kurultay’ın diyeti mi?
Bu frensiz gaz pedalına asılma kazaya sebebiyet verir mi?
Kuvvetle muhtemeldir.
Biraz konuyu kulis bilgileri ışığında irdeleyelim.
Sayın Özgür Özel ve Sayın Ekrem İmamoğlu, Ankara’da baş başa bir yemek yerler.
Ve esas patron Özel’e hemen şimdi ön seçim dayatması yapar.
Özel, ön seçimin parti içinde kırılmalara neden olacağını belirterek, temayül yoklamasına dönüştürmek için azami gayret sarfeder.
Ön seçim; YSK gözetiminde hakim huzurunda yapılır ve sonucu bağlayıcıdır.
Temayül yoklaması; ihtiyarı bir yöntemdir ve bağlayıcılığı yoktur.
İsterse partinin yetkili organları çıkan sonucun hilafı yönünde karar alır ve uygular.
Kaldığımız yerden devam edelim.
Özel, İmamoğlu görüşmesi deşifre edilir ve Sayın Mansur Yavaş küplere biner.
“Nasıl olurda benim evimde böyle bir toplantı yapılır, siyasi hayata haiz kararlar alınır ve ben davet edilmem.”
Sonra bir gönül alma toplantısı daha tertip edilir ve bu sefer masa üçlü olur.
(Masa 1 destekli 6 idi, 3 ayak 1 destek resen tekaütte ayrıldı.)
Yavaş’ın gönlünü alma, kamuoyuna şirinlik toplantısı.
Üç isim objektiflere kızılcık şerbetine ile bastırılmış gülücükler dağıttılar.
Özel, İmamoğlu ve Yavaş…
Yavaş, metazori adeta kendini masaya üçüncü ayak olarak monte etti.
Etti etmesine de.
Ayak demonte.
Yavaş, mindere çekilip tuş edileceğini gördü.
Oynanan oyununu gördü “ben yokum, siz oyuna devam edin” dedi.
Bu toplantı Mansur Yavaş’a denklem dışında olduğunun ilanıydı.
Daha nasıl ifade edilebilir ki?
Arif olanlar fazla söze gerek duymadı.
Yavaş, üstünün çizilmesi için kurulan zorunlu 3’lü masayı devirdi ve adaycılık oyununu bozdu.
“Ben bu hileli oyunda yokum!”
“Daha çok erken” derken, golünü de atttı: “Gün ola harman ola”
Şimdi Sayın Ekrem İmamoğlu’nun karşısına tavşan aday bulma zamanıydı.
Demokratik bir yarış olmalı öyle değil mi?
En büyük rakip diskalifiye edildi (mi)?
İmamoğlu’nun yaptırdığı saha çalışmaları (anketler) bile açık ara Mansur Yavaş desede.
Yavaş’ın üstü kırmızı ile kalın olarak çizilmiş.
Atış başladı.
Troller silah kuşandı ve dezenformasyon hareketinin başlaması uzun sürmedi.
Ama aranan tavşan adaylar hala bulunamadı.
“Oyuna girmiyoruz” deyip kaçtılar.
Kurultay’ın diyetini öderken bu kadar nümayişe ne gerek vardı?
”CHP’nin Cumhurbaşkanı Ekrem İmamoğlu” deyip ilanı yapılsaydı partililer bu kadar rencide edilmezdi.
CHP içten içe kaynayan bir volkan gibi!
Öyle görünüyor ki, patlama seslerini batı merkezleri de duyacak.
Not edin lütfen.
Ve günün sonunda CHP’nin adayı Özgür Özel olacak.
Yine dolanmadan CHP’li samimi dostlara diyorum ki: İmamoğlu’nun koltuk hırsı CHP’yi paramparça edecek.
Zaten Kılıçdaroğlu, Özel, İmamoğlu ve Yavaş’çılar olarak 4 parçaya bölünmüş CHP’nin bu bölünmüşlüğü bırakın Türkiye vizyonu ortaya koymayı gecekonduya tuğla bile koyamaz.
CHP’li dostlar bize zaman zaman tarizlerde bulunuyor.
Bizi takip edenler bilir.
Etrafından dolanmayız.
“Sen Erdoğan, AK Parti yandaşısın”
Serimizin yandaşlığa cevaz vermeyeceğini.
Bilmeyenler, bilenlere müracaat edebilirler.
Çünkü; AK Partili dostlarda çok ağır eleştiriler yaptığımı ifade ediyorlar.
Öyleyse doğru yoldayız.
Her görüşe saygı duyar, faydalanırız.
Doğrular her zaman bizim yitik malımızdır.
Lakin doğruları, asla yanlışa da yoldaş etmeyiz.
14 Mayıs genel seçimleri öncesi yüzde 60 ütopyasına kapılan dostlara “mümkün değil” dediğimde, “sen nerede yaşıyorsunuz” tonlamaları hala kulaklarımda.
Şimdi de naçizane diyorum ki: “Bu İmamoğlu, bu CHP’nin altını üstüne getirip, kalbura çevirecek.”
Damedi demeyin!
Gerçek ve samimi CHP’liler, gözlerini Erdoğan kini, nefreti bürüyenler, akli selim ile hareket edebilenler tedbir alın.
Bizden söylemesi.
İhtirasın, enaniyetin sonu uçurumdur.
“Ben yoksam, sizde yoksunuz”
İyide siz yokken CHP vardı, sizinle var olmadı ki?
Zatı aliniz köfteciyken İBB’de CHP (SHP) iktidardı.
Muhterisliğin zirvesine çıkanlar, çıktıkları yerden inemez ve düşerler.
Ve tuzla buz olurlar.
Tevazu yükseltir, enaniyet alçaltır.
Gurur, kibir yaşarken ölmektir!
Hizmet özürlü olup, acziyet içine düşenler, haddi aşanlar bastırılmış egolarının peşinden koşarlar.
Ve 2019 egosu ile başlayan koşu devam ediyor.
“O bir kahraman”(!)
Bu ülkenin sahte karton kahramanlara ihtiyacı yok.
Rasyonel, hizmet ehli olup, başarı hikayeleri yazabilenleri de zaten sırtında taşıyor.
Hiç kimse merdivenleri 3’er 5’er çıkamaz, iki basamak sonra kaskatı kesilir.
Ham meyve her bünyede karın ağrısı yapar.
Yokuş aşağı freni boşalmış kontrolsüz gidişler sonunda feci kazalara sebebiyet vermiştir.
Yarın CHP’lilerin ağzından dökülecek şu cümleleri şimdiden duyar gibiyim: “Bu İmamoğlu’nu CHP’ye Erdoğan gönderdi, CHP’yi dağıtsın” diye.
Terennümler başladı mı ne?
Batı merkezleri ve beşinci kolcuların İmamoğlu’ndan ikinci bir Erdoğan çıkarma çabaları beyhudedir.
Erdoğan olunmaz, Erdoğan doğulur.
Sevgiyi kalplere zoraki monte edemezsiniz, ancak hizmet ile yoğurur, Allah’ta nasip ederse içini doldurursunuz.
Adam 6 yıldır İstanbul’un canına okumuş, “şimdi sıra Türkiye’de” diyor.
Şu retoriğide çok benimsiyorum; Türkiye artık eski Türkiye değil
“Erdoğan, kendisinden korkuyor, çekiniyor muş.”
“Milletin gönlüne taht kurmuş muş”
“Önü kesilmek isteniyor muş”
“Fakat güçleri yetmiyor muş”
“Hizmet etmesi engelleniyor muş.”
Sanki elini kolunu bağlayan varmış gibi.
“Kent lokantaları aşmış mış”
(Günlük azami 20 bin kişinin yemek yeyebileceği Kent lokantalarının algısı ise, sanırsınız bütün İstanbul’un iaşesi buralardan karşılanıyor.)
Hani bu millete “makarnacı” diye müstehzi hakaretler ediyordunuz?
İnsan olduklarını mı hatırladınız?
Faraza diyelim ki, hükümetin İmamoğlu’na operasyon çekiyor.
O zaman neden diye sormak lazım?
Bütün saha araştırmaları Mansur Yavaş’ın açık ara önde olduğu gösteriyor.
Yapılacak bir Cumhurbaşkanlığı seçiminde Mahsur Yavaş’a neden operasyon yapılmıyor peki?
İmamoğlu, egolu, gururlu, kibirli öyle bir özgüven patlaması yaşıyor ki, sürekli kendine övüyor/öldürüyor.
Enaniyet uykusu fazla bastırmış, duvara toslamadan uyanmayacak.
Hizmet özürlüler, kıymeti kendinden menkul olalar, mağdur edebiyatına mahkum olurlar.
Pabucun ucuz olmadığını anlaşılınca da böyle siyasi zırh peşine düşerler.
O zırh yalandan, riyadan, mahkemeden korumaz.
Üzerine zorla geçirilmiş CHP’nin Cumhurbaşkanı adaylık zırhı dahi olsa.
Başta İSKİ ve İETT olmak üzere İBB birimlerinin artık koktuğu iddiaları yaygın.
Daha dün 7’sinin birden aynı sandığa gömüldüğü çok çabuk unutulmuş.
Hemde tabiri caizse Erdoğan’nın ölüsü karşısında.
Sahi birde sahte diploma vardı, açıklanamayan?
CHP’li delegelerin açtığı şaibeli Kurultay davaları ne olacak?
Ekrem bey! Sayın Recep Tayyip Erdoğan zatınıza 10 gömlek büyük gelir!
Hiç boşuna nefesinizi tüketmeyin Erdoğan, sizi siyasi muhattap almaz.
“Gün ola harman ola”
Tuttum bu özlü sözü.
Kastımı aştıysam da affola.
Saygılarımla.
SPOR
09 Temmuz 2025GÜNDEM
09 Temmuz 2025GÜNDEM
09 Temmuz 2025GÜNDEM
09 Temmuz 2025UNCATEGORİZED
09 Temmuz 2025EKONOMİ
09 Temmuz 2025GENEL
09 Temmuz 2025