İnfak kelimesi, dilimizde kullanılan kelimelerden olup, dilimize Arapçadan geçmiştir.
İnfak, sözlük olarak nafaka verip bir kimsenin geçimini sağlama, kişilerin geçimlerine yardım ve katkıda bulunmak için sahip olduklarımızdan verme anlamındadır.
İnfak, dinî ve ahlâkî bir terim olarak “Allah’ın cc rızasını elde etmek amacıyla kişinin kendi servetinden harcama yaparak, muhtaç olanlara aynî ve nakdî yardımda bulunması demektir.
Hayat rehberimiz olan kitabımız Kur’an-ı Kerim bizlere infak konusunda da yol göstericilik yapmaktadır.
Muttakilerin özelliklerini belirtirken özelliklerinden birinin de infak alışkanlığına sahip olduklarını bildirmektedir.
Bakara suresinde infakla ilgili ayetler:
“Mallarını Allah cc yolunda harcayanların durumu, bir tanenin durumu gibidir ki, yedi başak bitirmiş ve her başakta yüz tane var. Allah cc dilediğine daha da katlar, Allah’ın cc rahmeti geniştir. O her şeyi bilir.” (ayet: 261)
“Allah cc yolunda mallarını infak eden, sonra verdiklerinin arkasından başa kakmayı, gönül incitmeyi uygun görmeyen kimselerin Rableri yanında mükâfatları vardır. Onlara hiçbir korku yoktur ve onlar üzülmeyeceklerdir.” (ayet: 262)
“Bir tatlı dil ve kusurları bağışlamak, arkasından
eza ve gönül bulantısı gelecek bir sadakadan daha hayırlıdır. Allah cc hiçbir şeye muhtaç değildir, halimdir yumuşak davranır.” (ayet: 263)
“Ey iman edenler! Sadakalarınızı Allah’a cc ve ahiret gününe inanmamasına rağmen insanlara gösteriş için malını dağıtan adam gibi başa kakmak,gönül kırmakla boşa gidermeyin!
Öyle birinin hali, bir kayanın haline benzer ki, üzerinde biraz toprak varmış, derken şiddetli bir sağanak yağmur inmiş de onu yalçın bir kaya halinde bırakıvermiş.
Öyle kimseler kazandıklarından hiçbir şey elde edemezler…” ( ayet: 264)
Yüce Rabbimiz Âl-i İmrân suresinin 92. ayetinde
“Allah cc yolunda sevdiğiniz şeylerden infak etmedikçe (harcamadıkça) gerçek iyiliğe asla ulaşamazsınız. Ne harcarsınız Allah cc onu hakkıyla bilir.” diye buyurmaktadır.
Dinimiz islâm infak konusuna büyük önem vermiştir.
Günümüzde infak konusuna gereken önem verilip
gerektiği şekilde uygulanmış olsa tuplumun huzur ve barışına çok büyük katkılar sağlanmış olacağı aşikârdır.
Yukarıda bahsedilen ayetlerden de anlaşılacağı gibi infak adabı önemlidir.
Bu konuda dikkat edilmesi gerekenleri şöyle sıralayabiliriz;
Sağlam bir niyet ve ihlâsa dikkat etmek, gösterişe kaçarak ve dünyevî menfaatler gözeterek infakta
bulunmamak, sağ elin verdiğini sol elin duymayacağı şekilde vermek, başa kakmak ve gönül incitecek, insan onurunu zedeleyecek davranışlarda bulunarak infaktan elde edilecek sevabı boşa çıkarmamak, kişinin kendisine verildiğinde gönül huzuruyla alamayacağı kalitesiz ve bayağı şeyleri ihtiyaç sahiplerine infak diye vermemek, özellikle veren kişinin, alana teşekkür duygularıyla dolu olması gerekir ki çünkü alan vereni sorumluluktan kurtarıp sevap kazanmasına vesile olmuş olduğunu unutmamak infak adabının gereklerindendir.
Sağ elin verdiğini sol elin bilmemesi konusunda Osmanlı döneminin sadaka taşı uygulamaları incelik, zarafet ve edep bakımından başta müslümanlar olmak üzere bütün insanlığa çok güzel örnek olacak bir uygulamadır.
İnfak konusunda varlıklı kişiler belki çok fazla miktarda harcamalar yapabilir.
Dar imkânlara sahip olanların az gibi görülen infakları Allah cc indinde çok daha makbul olabilir.
Bu onların ihlâs ve niyetlerinin durumuna göredir.
Yüz lirası olan birinin cebindeki elli lirasını infak etmesi servetinin yarısını vermesi demektir.
Yüz milyârlarca servete sahip olan birinin birkaç
milyon vermesi her ne kadar cokmuş gibi görünse de servetinden çok cüzi bir kısmını vermiş demektir.
Bu iki kişinin infak ettiği aynı şekilde aynı değerde değildir.
Yüce Rabbimden bizlere ihlâslı ve adabına uygun infaklarda bulunmayı nasip etmesini niyaz ederim.
Cumamız hayra vesile olsun.
Selamlarımla.
News
