DOLAR 35,9976 0.22%
EURO 37,2320 -0.56%
ALTIN 3.307,640,36
BITCOIN 34594110,14%
İstanbul

HAFİF YAĞMUR

02:00

İMSAK'A KALAN SÜRE

Köle düzeni kuruldu, hiçbir yer güvenli değil

Köle düzeni kuruldu, hiçbir yer güvenli değil

ABONE OL
Ekim 7, 2024 19:54
Köle düzeni kuruldu, hiçbir yer güvenli değil
0

BEĞENDİM

ABONE OL

Hiçbir Yer Güvenli Değil ve Hiç!Kimsenin Can Güvenliği Yok!

Köle Düzeni Kuruldu!

Elon Mask, “Yapay zeka atom bombasından daha tehlikeli.“ dedi.

İnsanların hayatını kolaştıran teknoloji “gücü hak sebebi sayan” zihniyet ile adeta canavara dönüşmektedir.

İslam ve Türk Medeniyeti 18. yy. ortalarına kadar insanlığa hizmet ederken, Batı medeniyeti insanlığı tehdit eden sonuçlarla karşımıza çıkmaktadır.

Bugün insan yaşamını, toprağı ve hatta havayı tehdit eden, tahrip eden her ne varsa batının gücü esas alan medeniyet anlayışının sonucudur.

Biyolojik savaşı…

Gıda ve su savaşını…

Sıcak savaşını…

Tarım zehirleriyle…

İlaç üzerinden sağlığı tahrip ederek,

telefon, televizyon gibi iletişim cihazlarıyla yanlış bilgileri yayarak ve hatta gerekirse patlatarak,

Yapay Zeka’ ürünü uzaktan yönetilen her şey araba dahil  tehlikeli şekillerde kullanılarak tüm geliştirilen araçları silaha dönüştürülebileceği bir dünya da yaşıyoruz.

İlan edilmemişti ilan ettiler!

Aşılarla biyolojik savaşı aralıksız yapmaya devam ediyorlar;

Covid aşıları ile kitlesel operasyona dönüştürdüler.

Covid 19 gerekçesi ile yapılan aşıların insanları ne hale getirdiği kalp krizleri başta olmak üzere insanları zayıf noktalarından hasta ettiği yabancı yayınlarda okuyarak, yabancı tıp ve bilim adamlarının açıklamalarını dinleyerek  donup kaldık!

Neden donup kaldık biliyor musunuz?!

MANİPÜLATİF PROPOĞANDA İLE GELDİLER

Tıp otoritesi olarak sunulanların teşviki siyasetçilerin toplum önderlerinin aşı yaptırma görüntüleri insanların güvenini ve sorgulamasının önünü kesmekle kalmadı, insanları birbirlerinin muhbiri haline getirdiler.

Yaşanılanın dünya çapında bir operasyon olduğu gerçeği ile yüzleştik!

Yüksek kapasiteli hastaneler yapmamıza, sağlık harcamalarımızın bütün harcamaların önüne geçmesine rağmen sağlığımız tehdit altındadır ve hastalıklar azalmadan bilakis artarak devam etmektedir!

Buna rağmen kimse sormamakta “biz nerede hata yapıyoruz” diye!

Karbon ayak izi” siyonist projesi sadece Türkiye’yi ve Müslüman ülkeleri değil bütün insanlığı felakete götürme projesidir!

Türkiye gibi ülkelere önderlik yaptırmak istemelerinin sebebi dünyada özellikle İslam dünyasında Türkiye’ye olan güvenin istismarından başka bir şey değildir! Aynen “İstanbul Sözleşmesi”nin adında olduğu gibi!

Projelerin masum görünmesi insanların lehine propaganda edilmesi cafcaflı masum cümleler kurulması, birtakım faydalarından söz edilmesi kimseyi yanıltmamalı.
Maksatları ve sonuçları iyi hesap edilmelidir.

Covid döneminde kâğıt paraların mikrop yuvası olduğu propagandası ile seksen yaşındaki ihtiyara bile sanal para kullanmayı öğrettiler ve alıştırdılar.

İnsanları nakit paradan uzaklaştırıp “sanal para” ile köleleştirmek istiyorlar buna da adım adım gidiyoruz!

İSRAİL’İN KİTLESEL KATLİAMI

Gelelim İsrail’in Lübnan’da uygulamaya koyduğu alçak kitlesel katliam girişimine…

Bu saldırıların bundan böyle işinde gücünde sıradan vatandaştan tutun yönetimin en önemli noktalarındaki kişilerin dahi can güvenliği yoktur!’ Mesajını vermektedir.

Dünyayı yaşanmaz hale getirdiler!

Uçak, tren, vapur, otobüs, sinema, tiyatro, alışveriş merkezi, hastane,  okul hasılı insanların toplu ya da ferdi yaşadıkları hiçbir yer güvenli değildir!

Maalesef üzülerek ifade ediyorum. İslam dünyası teknolojiye sahip olmayı en son model telefon almak, uzaktan kumandalı “akıllı” araba almak, yapay zekanın çalıştırıldığı elektronik aletleri edinebilmek  zannetmiştirler.

Hurafelere bel bağlamış, bazı kişilerin gaipten haber vermesi hikayelerine “depremi durdurdu/savaşı şöyle yaptı/uçağı eliyle düşürdü gibi akıl ve din dışı fikirlere tutunarak gerçeklikten, bilimsellikten uzaklaşmışlar.

Bu arada güya seküler, güya medeni/aydın kesimde bu durumdadır.

Bu kişiler de şahsi zenginliği rant elde etmek, konforlu ve lüks yaşamak, birkaç kadeh içki içmek zannettiler.

Ellerine geçen parayı ranta, arsaya, emlaka hisse senetlerine yatırdılar ve dünya da olup bitene karşı duyarsız bir şekilde hayatlarını sürdürmekteler.

İstisnalar olsa da çoğunluğu kapsayan bu durum güzel coğrafyanın aydın geçinenini de, dindar geçinenini de kişisel zenginliği mal, biriktirmeyi gelişmişlik, zenginlik sanarak dünya gelişmelerine bihaber kaldılar.

Ne bir teknoloji faaliyetine, ne bir bilim insanına ve faaliyetine destek olmadılar!

TAMAMEN YERLİ ÜRETİME GEÇMELİYİZ

Hali pür melalimiz bu!

Peki çözüm var mı?

Evet çözüm var.

Hiç vakit kaybetmeden çağın teknolojileri ile ilgili gelişme ve çalışmaları aynen savunma sanayiinde olduğu gibi topyekün yapmalıyız.

Seferberlik ilan etmeliyiz!

Az da olsa hala zaman var!

Başlangıcı yapıp devamına gayret etmeliyiz!

Kendi milli aşımızı üretmeliyiz!

Kendi telefonumuzu, cihazlarımızı üretmeliyiz.

Bu milletin tarihi medeniyet ve bilimin öncülüğü ile tebarüz etmiştir.

Biz yaptık gene yaparız!

Bilimin atası bizim dedelerimizde!

Matematik, Tıp, Astronomi, Coğrafya, Sosyoloji başta olmak üzere Cezeriler, Ibn’i Haldunlar, Uluğ Beyler, Harezmiler, İbn’i Sinalar vardı yine var!

Son devrin yüz akı bilim insanlarımız, “İstersen sulh’u salah hazır ol cenge” düsturu ile Şakir Zümre (uçak bombası), Nuri Demirağ (uçak), Nuri Killigil (bomba ve silah), Vecihi Hürkuş (uçak) üreterek; Prof. Dr. Behram Kurşunluoğlu (Fizik kuantum fiziği/yaratılış teorisi), Prof. Dr. Necmettin Erbakan (Leopar tanklarının içten yanmalı motor çizimi), Prof. Dr. Fuat Sezgin (İslam bilimi Tarihi), Prof. Dr. Aziz Sancar (Genetik, Kanser, Kimya Nobel ödülü), Abdulkadir Han (Fizik Nükleer enerji), Özdemir Bayraktar (insansız hava araçları imalatı) gibi isimlerin özel çalışmalarıyla

İslam ve Türk toplulukları medeniyete, bilime öncülük etmiştir.

Aslımıza dönerek, içimizdeki değerlerin de kıymetini bilerek idrak ve ferasetle gelecek inşa etmek mecburiyetindeyiz.

Vesselam.

En az 10 karakter gerekli


HIZLI YORUM YAP