1800’lü yıllarda dünyanın her neresinde olursa olsun bütün Yahudileri Filistin’e taşımakla başlayan Siyonist plan, bugün Kudüs’ü İsrail’e başkent yapma yolunda hızla ilerliyor.
Bugün yaşadığımız soykırıma varan vahşet, İsrail’in Filistinlileri katletmesi düzenli olarak devam ediyor.
Bu katliamlara en yüksek motivasyonu da her zaman olduğu gibi ABD veriyor.
Hatırlayalım Trump ‘ın en önemli seçim vaadi büyükelçiliği Kudüse taşıma sözüydü.
Bu vaad yıllardır ABD’yi yöneten Evangelistlerin yani Siyonist hristiyanların İsrail’e daha fazla katliam yapmaları için bir motivasyon hediyesi oldu ne yazık ki.
Dünyayı kan gölüne çevirmeye yemin etmiş bu acımasız ve vahşi aklın önündeki tek ülke olarak Türkiye’nin; Davos’ta “one minuite” ile başlayan, BM Genel Kurulu’nda “Dünya 5’ten büyüktür” ile devam eden son olarak İstanbul’dan“Doğu Kudüs İşgal altındaki Filistin devletinin başkentidir” tarihi kararı bu acımasız aklı çıldırtmıştır.
O yüzden güçlü Türkiye istemiyorlar, o yüzden hep iç işlerimize burunlarını sokuyorlar, o yüzden ülkemizde sokak kalkışmalarına sebep oluyor, destekliyor sonrada Türkiye güvenli değil safsatası ile Türkiye’yi dünya basınında yaşanamaz bir ülke olarak ilan etmeye çalışıyorlar Başaramayacaklar.
Dün olduğu gibi bugünde mazlum coğrafyaya umut olmaya devam edeceğiz.
Boykot, dua, yürüyüş, sosyal medyada ses çıkarmak, bağırmak, haykırmak, her ne yaparsak yapalım bunu inanarak yapalım.
Bilelim ki başaramayacaklar.
Zulüm ile abad olunmayacağını gösterelim.
Şimdi Filistin’i devlet olarak tanıyan ülkeler yüksek perdeden seslerini çıkartmalı.
Ve bu ülkelerin sayısı artmalı.
Kudüs tüm insanlığın vicdanı olmalıdır.
Kudüs toplantıları dünyanın çeşitli ülkelerinde yaygın olarak yapılmalıdır.
Alanlar boş bırakılmamalı, platformlar oluşturularak Filistin, Kudüs, Gazze gündemden düşmeyecek şekilde kamuoyu bilgilendirilmelidir.
Siyonist kafa yüzyıllık eylem planını tek tek uygulamaya koyarken, ya biz, biz ne yaptık?
Ne yapıyoruz?
Ne yapmalıyız?
Bu sorular her birimizin cevaplaması gereken sorulardır.
İnsanlığımızla sınandığımız bu çağda insan olmanın asgari şartı diğer insanların yaşam haklarına yapılan ihlallerin karşısında durarak gür sesler çıkarmalıyız.
Yarın bir yerde Ahed Tamimi ve diğer Filistinli çocuklar bize “biz ölürken siz ne yaptınız?” diye sorduklarında verebilecek cevabımız olsun.
Siz ölürken biz sadece ağladık dememek için şimdi bir şeyler yapalım.
SPOR
07 Eylül 2024GÜNDEM
07 Eylül 2024GÜNDEM
07 Eylül 2024GÜNDEM
07 Eylül 2024UNCATEGORİZED
07 Eylül 2024EKONOMİ
07 Eylül 2024GENEL
07 Eylül 2024Veri politikasındaki amaçlarla sınırlı ve mevzuata uygun şekilde çerez konumlandırmaktayız. Detaylar için veri politikamızı inceleyebilirsiniz.