DOLAR 42,0044 0,39%
EURO 48,8133 0,60%
ALTIN 5.543,24-0,52
BITCOIN 46268222,89%
İstanbul
22°

KAPALI

02:00

İMSAK'A KALAN SÜRE

Müftü Nusret Karabiber

Müftü Nusret Karabiber

23 Ekim 2025 Perşembe

Seni Allah’a döndürene iltica et!

Seni Allah’a döndürene iltica et!
0

BEĞENDİM

ABONE OL

Ben bu ayrılık diyarı olan dünyada çok lüks ve rahat bir hayat sürme sevdasında ve telaşında değilim. Asıl huzur ve rahatı, “Teğabun”(Hüzün) yani aldanma günü olan kıyamet gününde yüce Allah’dan bekliyorum.

O günün rahatını istiyorum, o günü düşünüyorum, o’na hazırlanıyorum.

Ebu Musa el Eş’ari (r.a) dan gelen bir rivayet şöyledir:

Kim ki dünyasını severse ahiretine zarar vermiş olur, kim de ahiretini severse dünyasına zarar vermiş olur. Siz baki  olanı (ahireti)  fani olana (dünyaya) tercih edin.

(İbni Hibbân: 759)

Rasulullah Efendimiz sahih bir hadis-i şerifte de şöyle buyurmuştur:

“Dünya mü’min’in zindanı kafirin de cennetidir.”  (Müslim: 2956)

Bunun anlamı şöyledir: Mü’min cennete gidince ve ebedi huzura kavuşunca, dünyanın ne kadar gam ve keder yeri olduğunu anlar.

Kafir de cehenneme gidince dünyanın onun için ne kadar sansürsüz huzur ve rahatlık yeri olduğunu anlar.

Mü’minin dünyada çektiği sıkıntıları, zorlukları, musibetleri, belaları ve sınavları bu pencereden görmekte fayda vardır.

Şu söz çok kiymeli ve de kayda değerdir:

Seni Allah’a döndüren, O’na iltica ettiren, O’na boyun eymeye sevkeden her acı ve burukluk, sana acı verse de, senin için bir nimettir. Eksiğini giderici ve kusurunu onarmaktır.”

Dünyadaki acılar, kederler, musibetler, insanın bedenini belki de kalbini inciten kırbaçlar gibidir.

Acı verir ama işin iç yüzünde kalbini tedavi eden ilaçlar gibidir.

Alimler, saadet’in üç şeyde olduğunu söylerler.

Birincisi, Kul, Yüce Allah‘ın nimeti için şükrederse.

İkincisi, Kul, Yüce Allah‘ın imtihanına  sabrederse.

Üçüncüsü, kul yüce Allah‘a karşı bir günah işlediğinde yaptığı bu gunaha ısrar etmeden tövbe eder ve istiğfar ederse saadete kavuşmuş olur.

Görülüyor ki Yüce Allah‘ın takdir buyurduğu sınavlara, zorluklara ve  sebeplere sarıldıktan sonra yüce Allah’a tevekkül edip sabretmek saadetin bir unsurudur.

Sonuç olarak şunu demek mümkün:

Allah’a giden yolda meşakkat çekenler, taat ve ibadet edenler, hakkı yaşayıp hakkın yanında ve zulmün karşısında olanlar için bu zorluk elbette bir gün bitecek, sevab ve ecriniz, taat ve ibadetlerinizin karşılığı dünyada da ahirette de Allah’ın izniyle sizi mesud edecektir.

Sadece dünyayı düşünenler; makam mevki peşinde olanlar, kulların rızasını ve keyfini Allah’ın rızasına tercih edenler, ibadet ve taatdan uzak olanlar, buna mukabil günah ve masiyetlerle iç içe hayat sürenler; dünyada iğreti ve geçici olarak sürdüğünüz safa bir gün sona erecek, gördüğünüz lezzet yok olacak ve yaptığınız günah ve masiyetin cezası eğer Allah sizleri affetmezse iki dünyanızı karartacaktır.

Artık akıllı mü’min hangi yolu ve hangi yaşamı seçmek isterse kendi bilir ve bu onun bileceği bir husustur.
Sonuçta hesabını yüce Allah’a verecektir.

Allah’ım!

Bizlere ve bütün müminlere;   dünyada da, ahirette de iyilik ve huzur nasip eyle.

Ebedi ahiretini fanî dünyasına tercih eden akıllı müminlerden eyle.

Amin!