DOLAR 42,0044 0,39%
EURO 48,8133 0,60%
ALTIN 5.543,24-0,52
BITCOIN 46268222,89%
İstanbul
22°

KAPALI

02:00

İMSAK'A KALAN SÜRE

Recep SEYMEN

Recep SEYMEN

17 Ekim 2025 Cuma

“Eksik ölçüp tartanların vay haline!”

“Eksik ölçüp tartanların vay haline!”
0

BEĞENDİM

ABONE OL

Mutaffifin suresi kimleri uyarmaktadır?

Yüce kitabımızın seksen üçüncü suresi olan Mutaffifin suresi otuz altı ayettir.

Sure, adını ilk ayetinde geçen “Mutaffifin

Kelimesinden almıştır.

1. Ayet: “Eksik ölçüp tartanların vay haline!”

2. Ayet: “Onlar insanlardan kendilerine bir şey aldıkları zaman tam ölçerler.

3. Ayet: “Kendileri başkalarına bir şey ölçtükleri veya tarttıkları zaman eksik ölçer ve tartarlar.

4. Ayet: “Onlar diriltileceklerini zannetmiyorlar mı?”

5. Ayet: “Büyük bir gün için.”

6. Ayet: “Öyle bir gün ki, insanlar o gün Rablerinin huzurunda divan duracaklar.

Sosyal bir varlık olan insanoğlu,  toplum hayatının içinde çeşitli katmanlarda yer almaktadır.

Kimi çiftçi, kimi esnaf, kimi tacir, kimi işveren, kimi işçi, kimi memur v.s. olarak hayatlarını sürdürmektedir.

Surenin ayetlerinde bahsedilen ölçü ve tartı, bir arada yaşama mecburiyetinde olan bütün insanları az veya çok ilgilendirmektedir.

Çünkü bir insanın bütün ihtiyaçlarını kendisinin üretmesini düşünüp bekleyemeyiz.

Her birimiz çoğu zaman alışveriş yapmak zorundayız.

Ticarî hayat dediğimiz bu alan, beşerî ilişkilerimizde önemli bir yer tutmaktadır.

Ölçü ve tartı, dürüstlüğün âdeta turnusol kâğıdıdır.

Ölçü ve tartıda dürüstlük imanla da doğrudan ilgilidir.

Onun için Allah (cc) “Tekrar diriltileceklerini  sanıyorlar mı?  sorusuyla insanları âdeta sarsmaktadır.

Ölçü ve tartının doğru dürüst yapılması toplumda hak ve adalet duygusunun gelişmişliğine bir işarettir.

Ölçü ve tartının dürüst yapılmasının ilk şartı da ölçü ve tartı aletlerinin doğru bir şekilde kullanılmasıdır.

Eksik tartan aletleri kullanmak caiz değildir.

Doğru aletleri kullananların uyması gereken temel prensip ise doğru ölçüp tartmak, bu konuda titizlik göstermektir.

Kendinde hak ve adalet duygusu, insaf ve vicdan bulunmayanın dürüst davranması  ne kadar mümkündür?

Ölçü ve tartıda dürüst davranmak gibi güzel bir özelliğin kaynağı her şeyden önce sağlam bir imandır.

Kişi başkalarının hakkında, kendi hakkındaki dürüstlüğü göstermedikçe doğru ve dürüst davranması, hilekârlıktan kurtulması kolay değildir.

İşte ” Vay haline” diye tercüme edilen” Veyl”

kelimesini hakkedenler bu konuda dürüst olmayanlardır.

“Veyl”: hüzün, helâk, elem verici azap ve cehennemde bir vadinin adıdır.

Mutaffifin suresinin bu ilk ayetleri  ticarî işlerle uğraşanları öne çıkarmakla birlikte herkesin maddî anlamdaki mal varlığı ve alışverişleri ile ilgili hak ve mesuliyetlerini kapsayan ahlaki ve sosyal ilişkilerine de değinmektedir.

Yüce kitabımız Kur’an’ı Kerim kendilerine Şuayp aleyhisselâm’ın gönderildiği ölçü ve tartıda hile yapmayı adeta meslek haline getiren, doğru yoldan sapmış olan Medyen halkının helâk olduğunu haber vermektedir.

Medyen, Akabe körfezinden Humus vadisine kadar uzanan bölgenin adıdır.

Medyen adını, burada yaşayan kabileden almıştır.

Medyen halkı, sapıklık ve isyan yollarına düşmüşlerdi.

Allah’a (cc) ibadet ve itaati terk etmişlerdi.

Putlara tapıyorlardı.

Medyen’in kervan yolları üzerinde bulunmasından dolayı halk, ticaretle uğraşıyordu.

Ancak hile yaygınlaşmış adeta bir meslek, sanat ve marifet haline gelmişti.

Halk, kendileri için bir alışverişte bulunduklarında tartıda hile yaparak aldıklarını az gösterirler, başkalarına bir şey satarken de fazla ücret alıp eksik mal verirlerdi.

Hatta alış için ayrı, satış için  ayrı  terazi kullanırlardı.

İnsanların yollarını keser, mallarına el koyarlardı.

Beşeri ilişkileri tamamen hile ve zulüm üzerineydi.

Allah‘ın (cc), kendilerine vermiş olduğu nimetlerin kıymetini bilmez, nankörlük ederlerdi.

Kendilerine gönderilen Şuayp aleyhisselâm‘ın “Ey kavmim! Allah’a (cc) kulluk edin! Sizin için ondan başka ilâh yoktur. Ölçüyü ve tartıyı eksik yapmayın.

Zira ben sizi hayır (refah ve bolluk) içinde görüyorum. Ve ben, gerçekten sizin için kuşatıcı bir günün azabından korkuyorum.

dediği Hud suresi 84. ayette bildirilmektedir.

Peygamber sözü dinlemeyen, pişmanlık duymayan, tevbe etmeyen Medyen halkı isyanlarına devam ederken ilâhî azapla karşılaşarak helâk olmuştur.

Maalesef günümüzde de ölçü ve tartı konusunda hassasiyetin kaybedildiğine şahit olmaktayız.

Günümüzde giderek yaygınlaşmaya yüz tutan aşırı kazanma hırsıyla, fahiş fiyatlarla malların satılması, üreticiden en ucuz fiyata malı alıp tüketiciye en yüksek fiyattan mal satmanın ölçü ve tartıda hile  yapmanın farklı bir çeşiti olduğunu söylemek her halde abartılmış bir söz değildir.

Peygamber Efendimizin (s.a.v): “Doğru sözlü ve güvenilir tacir, peygamberler, sıddıklar ve şehitlerle beraberdir.

(Tirmizî, buyû,4, İbn Mâce, ticaret,1)

hadis-i şerifinin  anlamı  ticaret ahlakının yozlaştığı günümüzde daha açık bir şekilde anlaşılmaktadır.

Yüce Rabbim bizlere ölçü ve tartıda dürüst davranan kullarından olmayı nasip etsin.

Cumamız hayra vesile olsun.

Selamlarımla.