DOLAR 34,7999 0.27%
EURO 36,8294 -0.07%
ALTIN 2.942,590,29
BITCOIN 34600200,12%
İstanbul
11°

PARÇALI BULUTLU

02:00

İMSAK'A KALAN SÜRE

Pamuk Dede ile sohbetler (6)

Pamuk Dede ile sohbetler (6)

ABONE OL
Eylül 20, 2024 19:33
Pamuk Dede ile sohbetler (6)
0

BEĞENDİM

ABONE OL

Pamuk Dede‘nin yaşadığı mahallenin gençleri üniversitelerin yeni bir yıl için açılmaya başladığı bugünlerde yurdun çeşitli illerine dağılmadan önce Pamuk Dede’yi bir daha görmek, hatırını sorup hayır duasını almak için kendi aralarında anlaşıp bu niyetlerini Pamuk Dede’ye bildirip onun da olurunu aldıktan sonra evinde ziyaret etseler zahmet verirler düşüncesiyle cami çıkışlarında daha çok cemaatin buluştuğu dernek binası ve çay evi olan mekânda buluşmak üzere anlaşıp kararlaştırdıkları gün ve saatte Pamuk Dede ile buluştular.

Karşılıklı selâmlaşma, hal ve hatır sormalardan sonra aralarında koyu bir sohbet başlamış oldu.

Çaylar içilip sohbet gittikçe koyulaştığında gençlerden biri pamuk Dede’ye “Dede geçen gün şehrin genelde tanınmış ve varlıklı kişilerinin gömülü oldukları bir mezarlıkta arkadaşla birlikte yakınlarından birinin mezarını ziyaret ettik. Bu esnada dikkatimizi çekecek bir şekilde bazı mezarların abartılı olarak Mermer veya granitten yapılmış olduklarına şahit olduk. Siz bu konuda neler söylemek istersiniz?” diye

sorması üzerine Pamuk Dede: “Değerli gençler maalesef arkadaşlarınızın şahit oldukları bu durumu  yurdumuzun özellikle büyükşehirlerinde, diğer illerinde ve ilçelerinde gözlemlemek mümkündür.

Her ne kadar küçük yerleşim yerlerinde ve köylerde böyle bir duruma pek rastlanılmasa da böyle bir durumun tamamen yokluğu da söylenemez.

Kıymetli gençler mermer veya garanit mezar yapımı fiyatlarını incelerseniz en ucuz ve en pahalı fiyatların ortalamasından dahi hesap edersek yurdumuzun mezarlıklarında ne kadar büyük bir servetin yattığını net olarak anlayabilirsiniz.

Kaldı ki yatan bu servetin ne ölüye, ne mezar yaptırana, (Mezar işleriyle uğraşanlar hariç) ne de diriye hiçbir faydası yoktur.

Hâlbuki abartılı mezarlar yapmak için harcanan parayla ihtiyaç sahibi öğrencileri bulup yardım edilmek için kendilerine verilmesi veya öğrencilerin eğitimlerine yardımcı olan kuruluşlara bağışlanması ölüye de, diriye de, topluma da faydalı olacaktır. Böyle bir hayırlı işin sevabından hem ölmüş olanlar, hem de bu hayrı işleyen diriler istifade etmiş olacaklardır.”

Diğer bir gencin “Dinimizce kabir nasıl olmalıdır?” sorusuna cevaben Pamuk Dede: “Kabirlerin kaybolmamaları için gösterişten ve israftan kaçınarak mezar yapılmasında, fazla yükseltilmeden etrafının sarılıp belirlenmesinde, üzerinde kabirde yatanın kimliğini belirten ibarelerin yazıldığı sade bir taş veya levhanın konulmasında dinimizce bir sakınca yoktur.

Sahabelerden Osman bin maz’un (r.a) vefat edince cenazesi o günkü Medine’nin dışında gömülmüştü.

Peygamber efendimiz (s.a.v) Osmanın (r.a) mezar yerinin belli olması için bir taş istemiş getirilen taşı mezarın baş tarafına koyunca “Bununla kardeşimin kabrini işaretliyorum. Ailemden ölenleri bunun yanına defnedeceğim.” demiştir. (Ebu Davud, cenaiz, 63)

Ancak kabirlerin iki karıştan yüksek yapılması, üzerlerine bina ve benzeri yapılar inşâ edilmesi, kabir taşlarına kabirde yatanın kimlik bilgilerinin dışında çeşitli övgü sözlerinin, ölüm ve kadere isyan sayılacak ifadelerin yazılması dinen caiz görülmemiştir.

Kısaca kabir yapımında israfa ve lükse kaçarak harcama yapmak yerine o parayla ihtiyaç sahiplerinin ihtiyacını karşılamak, bir öğrenciye burs vermek, sevabını da mevtaya bağışlayıp, kabul edilmesi için dua etmek daha yararlı ve hayırlı bir bir davranıştır.

Bir diğer gencin “Peki Dede kabirlerin üzerindeki otları koparmanın bir sakıncası var mıdır?” Sorusuna da  Pamuk Dede: “Mezarlıklarda bulunan kuru otları yolmakta bir sakınca yoktur. Yaş otları koparmak ve ağaçları kesmek mekruh olup uygun değildir.

Çünkü yaş bitkiler kendilerine özgü bir şekilde Allah’ı cc zikretmektedirler.

Bu zikirlerden dolayı kabristanda yatanlara Allah’ın cc rahmet edip azaplarını hafifletmesi ümit edilir.

Birgün Peygamber Efendimiz (s.a.v) bir kabristanın yanından geçerken iki kabir sahibinin azap çektiklerini anlamış ve yanında bulunanlardan taze bir hurma dalı getirmelerini isteyerek getirilen hurma dalını ikiye bölmüş ve her birini kabirlerin başlarına dikmiştir. Yanında bulunanlar “Ey Resûlullah niçin böyle yaptınız?” diye sual edince: “Umulur ki bunlar yaş kaldıkları müddetçe azapları hafifler.” diye

cevap vermiştir. (Buhâri, vudû, 56, Müslim, tahatret,111)

Yüce Rabbimiz isrâ suresinin 44. ayetinde; “Yedi gök, yer ve bunların içinde bulunan herkes Allah’ı cc tesbih eder. O’ nu hamd ve tesbih etmeyen hiçbir şey yoktur.

Fakat siz onların tesbihini anlayamazsınız.

Şüphesiz ki O, ceza vermekte hiç acele etmeyen ve çok bağışlayandır.” diye haber vermektedir.

Yüce Rabbim bizlere rızasına uygun bir hayat yaşayıp son nefesimizi iman ile vermeyi nasip etsin.

Cumamız hayra vesile olsun.

Selamlarımla.

En az 10 karakter gerekli


HIZLI YORUM YAP