Eğer gözlerin uykusuz kalması senin rızan için değilse, böyle boş bir uykusuzluğun faydası olmaz ve malayani şeyler için uyanık kalmak boşunadır.
Gözlerin ağlayıp yaş dökmesi senden uzak olduğu, buna üzüldüğü ve senden ayrı düştüğü için değilse böyle gözyaşları da zayi olmuştur, boşuna dökülmüştür.
Yüce Allah geceyi bir örtü olarak kılmıştır.
Uykuyu da bedenlerin rahatı ve huzuru için yaratmıştır.
Ağlamanın da elbette çeşitleri vardır. Kimi çektiği acıdan, kimi üzüntüden, kimi sevinçten, kimisi ayrılıktan, kimi zilletten, kimi acizlikten, kimi nifaktan, kimi Allah korkusundan, kimi de Allah‘tan uzak düşme korkusundan ve bunun gibi çeşitli ağlama sebepleri vardır.
Eğer bir insan uykusuz kalacaksa, bu Allah için olmalıdır.
Kişi, gözyaşı dökecekse, bu da Allah için olmalıdır.
Kişinin uykusuzluğu ve gözyaşı dökmesi meşru sebeplere dayanmalıdır.
Oyun ve oynaş için, boş vakit geçirmek için veya günah işlemek için çekilen uykusuzluk ve akıtılan gözyaşı boşa gitmiş olur.
Bununla da kalmaz sahibi bundan sorumlu olur.
Teheccüd kılmak için, istiğfar yapmak için, Kur’an okumak için kendine çevresine müminlere özellikle mağdur ve mazlum müminlere dua etmek için elbette bir miktar insan uykusuz kalabilir ve bu onun için bir şereftir.
Fıtrî olarak insan ağlar, bazen de ağlamak istemez ama gözyaşları onu mağlup eder bazen de ağlamak istediği halde ağlayamaz ama en meşrû, masum makbul ve muteber ağlama Allah korkusundan ve O’nun sevgisinden, O’nu özleyerek O’ndan hayâ ederek olan ağlama ve dökülen gözyaşlarıdır.
Uzun zannettiğimiz zaman (hele hele ömür) aslında öyle çok uzun falan değildir.
Zira zaman dediğimiz şey bir gece ve o gecenin gündüzünden ibarettir.
Ve o gün çıkan güneşin doğup batmasından ibarettir.
Gece, sonra gündüz, sonra yine gece, sonra yine gündüz.
Var mı başka bir şey, yok.
Güneş doğuyor, sonra batıyor, sonra yine doğuyor, yine batıyor.
Var mı başka bir şey, yok.
İşte uzun gibi görünen bir asır, veya asırlar, zaman hepimizin bildiği yaşadığı bir gece ve bir gündüz ile güneşin doğması ve batmasından ibarettir.
Her gelecek yakındır.
Eğer bir şeye uzak diyorsak, deniliyorsa o zaman o şey gelmez demektir.
Ahiret var ve gelecek mi?
Evet ahiret kesindir ve gelecektir.
O halde ahiret yakındır.
Hatta o kadar yakındır ki yüce Allah ahiret için “yarın” tabirini kullanıyor.
“Ey iman edenler!
Allah’a itaatsizlikten sakının.
Herkes yarın için ne hazirladığına bir baksın.
Allah’a itaatsizlikten sakının. Şüphesiz Allah yapıp ettiklerinizden tamamen haberdardır.”
(Haşr:18)
Görüldüğü gibi yüce Allah kıyamet günü için yarın buyuruyor.
O zaman?
O zaman bu şuur ve bu inanç içinde itaatsizlikten sakınıp yarına hazırlık yapalım ve ne hazırladık bu hazırladığımız Kur’an ve sünnete uygun mu, değil mi, ihlas oranı ne kadar, şer-i şerife uygun mu değil mi dikkat edelim.
Zira ahirete intikal ettikten sonra eksik olan veya kusurlu olan amelin telafisi mümkün değildir.
Allah’ım!
Bizlerin ve bütün mümin kardeşlerimizin niyetlerimizi, davranışlarımızı,
fiillerimizi, taat ve ibadetlerimizi ve attığımız adımları rızana muvafık eyle.
SPOR
23 Nisan 2025GÜNDEM
23 Nisan 2025GÜNDEM
23 Nisan 2025GÜNDEM
23 Nisan 2025UNCATEGORİZED
23 Nisan 2025EKONOMİ
23 Nisan 2025GENEL
23 Nisan 2025