1

BEĞENDİM

ABONE OL

News

0

Bismillahirrahmânirrahim…

Dostlar;

Allah Rasülu şanlı Nebi’nin üstün bir ahlak ile süslenmiş ne kadar da güzel bir hilkati yaratılışı vardır.

Bu şanlı Nebi, bütün güzelliklerle kuşatılan ve tebessüm ettiği zaman mubarek yüzü parlayan, cemali müjde ve umut dağıtan bir Nebi’dir.

Bir tarafta böyle bir Peygamber, öbür tarafta ahlak standartlarının asgarisini dahi tutturamayan bir ümmet olmak (İnşaallah yanılıyoruz) ne acı bir durumdur.

Asrımızda müslüman ümmetin en büyük problemi bir ve beraber olmamaları yanında, onları ümmet kılan değerlere sahib çıkmamalarıdır.

Bu değerlerin en başında Kur’an ve Sünnet gelir.

Kur’an ve sünnete sahib bir ümmet niçin sıkıntı yaşıyor?

Kur’an ve sünnette bir kusur ve eksiklik olmadığına göre, o halde bu kusur ümmetin ayaklarında,  gövdelerinde ve başlarındadır.

Bu ümmetin en büyük ikinci problemi sadece ilmi yani okuyup öğrenmemeleri değil, sıkıntının ayrıca ahlaki bir sıkıntı oluşudur.

Kur’an’ı Kerim‘in adres gösterdiği Rasulullah ve Rasulullah efendimizin üstün ahlakı ile ümmetin arasında ciddi bir mesafe bulunmaktadır.

Aslında asrımızda İslam aleminin problemi ilmi değil ahlakidir.

Müslümanlar biliyor ama bildiğini uygulamıyor.

Güzel ahlak olmaksızın kıyamet ve dünya işlerinden hiçbiri herhangi bir düzene giremez ve hayatta bir huzur sağlanamaz.

O halde ahlakını düzeltip, güzel temeller üzerine oturtmadan fazla amelin bir yarar sağlayabileceğini sanmak hatadır.

Aksine kötü huy, hayır ve ameli aynen sirkenin balı bozduğu gibi bozup fasid eder.

Sonu fesat olan bir şeyin ne gibi bir yararı olabilir ki?

Ahlakı ıslah etmeksizin fazla ilim sahibi olmanın bir yarar sağlayacağını da sanmayınız.

Yüce Allah bilmediğini öğrenen, öğrendiği faydalı bilgiler ile amel eden, ilim ve ahlak abidesi nesiller yetiştiren bir ümmet olmayı bizlere ve bütün mü’milere nasib eylesin