EMPATİNİN SIRRI İYİ DİNLEYİP, DOĞRU ANLAMAKTA SAKLIDIR.
Sevgi paylaşarak çoğalır.
Peki paylaştığımız her şey sevgiyi çoğaltır mı? İnsan ilişkilerini olumlu ya da olumsuz etkileyen sevginin büyümesinde nokta atış yapan temel etkenlerden biri de empatidir.
Empati: Bir kişinin kendisini karşısındakinin yerine koyarak olayları onun bakış açısı ile bakabilmesi, o kişinin duygu ve düşüncelerini doğru olarak anlaması, duyması ve durumu ona iletmesidir.
Empatinin sırrı iyi dinleyip, doğru anlamakta saklıdır. İyi dinlemenin ve doğru anlamanın da kendi içinde dinamikleri vardır.
1- Eleştirmiyoruz.
Kişinin hikayesi, yaşadığı olay, durum konu her ne olursa olsun inanışımıza, ahlaki değerlerimize, yaşam tarzımıza, bakış açımıza aykırı olabilir.
Kişiyi eleştirmiyoruz. Biz sadece iyi dinleyip, doğru anlamak ile mükellefiz.
Eleştirmek kişinin kendini savunması, kendini suçlu hissetmesine sebep olacaktır.
2- Yargılamıyoruz.
Bir kişiyi yargıladığınızda çatışma kaçınılmazdır.
Daha da kötü olan kişi kendisini iletişime kapatabilir.
3- Emapatinin kazaya uğradığı yerlerden bir tanesi de sempati kavşağıdır.
Karşımızdaki kişi ile aynı duygu ve düşüncelere sahip olmak, onun duygu durumunu birebir yaşamak, aynı görüşte olmak empati değil sempatinin ta kendisidir.
Psikolog İlker Küçük ‘’Anlamak başka bir şey, hak vermek bambaşka bir şey’’ der.
4- Akıl vermiyoruz.
Olay örgüsünün baş kahramanı ne yaşadığını, ne hissettiğini en iyi bilendir. Akıl vermek empatinin bir parçası olamaz.
5- El alem ne der?
Dinlediğimiz kişinin sorununa kendi görüşlerimizden ziyade toplumun bakış açısını bildirmek.
Eşimiz, evladımız, arkadaşımız, danışanımız kendi özelini paylaşmaya bizi layık görmüş ise buna layık olmaya çalışmak doğru olacaktır. Gerçek olan empatik davranmaktır.
Empatik davranmanın temelinde doğru anlamak yatmaktadır. Karşımızdaki kişinin yerine kendimizi koymaktır.
Doğru sorular ile kişinin rotasını bulmasına yardımcı olabiliriz.
Bu sorun karşısında ne hissediyorsun?
Ne düşünüyorsun?
Empati insan ilişkilerini geliştirdiği gibi sevginin çoğalmasında büyük pay sahibidir.
İNSAN İLİŞKİLERİNDE GÜVEN KALE İKEN, GÜVENSİZLİK NÜKLEER FÜZE ETKİSİ YAPAR!
Her insanın yaşam dinamiği farklı olmakla beraber, aynı olan yaşamın içinde her şeyin var olduğudur.
Tam olarak bu sebepten kime, nasıl güven duyduğumuz şartlara bağlıdır.
Peki güvenilir insan nasıl olur?
Kime güveneceğimizi hangi kriterler belirler?
– Öncelikle olmadığımız bir şeyi karşımızdaki kişiye yansıtmıyoruz.
Sanal alemin hayatımızın merkezine oturması ile beraber ilişkilerde yürek yarası haline gelen bu konu ekranın diğer tarafında çok kolay yürür oldu.
Kişi kendisini allayıp pullayıp karşısındaki kişiye istediği gibi ya da karşısındaki kişinin beklentisine cevap verebilecek şekilde anlatıyor.
Netice ortada.
Televizyon kanallarında kadın programlarına ve haberlere konu olan mağdur insanlar.
Mevlana Celaleddin Rumi ’’Ya göründüğün gibi ol ya da olduğun gibi görün’’ sözü ile formülü vermiştir.
-Samimi ve ilgili olun.
Samimiyet içten olma durumu.
En basit örnek ile evimize gelen misafire içten ‘’HOŞGELDİN’’ demek.
İsteyerek ikram ve hizmette bulunmak.
Emin olun ileriye dönük dostluğa açılan bir pencere olacaktır.
Ticarethanemize gelen müşteriye candan bir güleryüzle ‘Merhaba’’ demektir samimiyet.
İçtenlikle yaklaşıp, gereken ilgi ve alaka gösterilip ihtiyacına cevap vermek günün sonunda satış ile noktalanması muhtemeldir. Samimiyet her yerde ve her zaman kazanan olacaktır.
Frank Grane şöyle der: ‘’Akıllı bir kişi samimiyetin dünyadaki en etkili kuvvet olduğunu anlar ve müttefik olur.’’
– Yapamayacağınız hiçbir şeyi yapabilir göstermeyin.
Genellikle insanlar anı kurtarmak, krizi bitirmek, bazen de kaybetmemek adına sözler verir. Bir zaman sonra verilen sözlerin, ekilen umutların yerini hayal kırıklığı alır.
Güven duyduğunuz kişide güvenin boşa çıkması nükleer füze etkisi yapar.
Aman dikkat!
-Sınırlarınızı karşı tarafa belirtiniz.
Her insanın sınırları vardır.
Tek kelime ile ‘’GİRMEYİN!’’ Özel alana müdahale, sınırların ihlal edilmesi büyük saygısızlık olduğu gibi insanların sinir uçlarına dokunabilir.
– Sevecen ve problem çözme odaklı olun.
Problem var. Yaşam boyunca da olacak. Önemli olan geleni nasıl karşıladığımız.
Böyle durumlarda beyin ya donar, ya kaçar, ya da savaşır.
Peki siz hangisini tercih edeceksiniz?
– Zaman Planınıza Uyun!
Verdiğiniz randevu saatine sadık kalın ve o saatte buluşma noktasında olun.
Hayat yolculuğumuzda akışı belirleyen en önemli faktör iletişimdir.
Nitelikli iletişim bazı dinamikler ile doğru orantılıdır ve entegre çalışır.
Öncelikle iletişimde olduğumuz kişiyi sağlıklı, değerli belli bir potansiyele sahip olarak görmemiz, bunu da hissettirmemiz gerekir. Karşımızdaki kişiyi iletişime değer görmüyorsak sağlıklı iletişim gerçekleşemez.
İletişimde güven ilişkiye demir atmak gibidir.
İnsan güvendiği kişinin yanında kendini rahat hiseder ve kendi olur.
Eğer güvenilir değilsek söylediğimiz sözün de hükmü geçersiz olacaktır. Şunu çok rahat söyleyebiliriz; GÜVEN, ilişkinin ve iletişimin anası gibidir.
Etkin iletişimde anlaşabildiğimiz, ortak paydada buluştuğumuz noktalarda buluşmak iletişimi güçlendirir.
Bakış açımız, ilgi alanlarımız, hedeflerimiz, hayallerimiz, yeteneklerimiz vb..ilişkiyi güçlendirdiği gibi taraflar etkileşim yaşayarak kendini geliştirip, birbirine katkı da sağlayabilir.
Kohev der ki: ‘’Önce anlamaya çalışın, sonra anlamlandırmaya’’
İnsanı anlamak için iyi tanımak gerekir.
Her bireyin yaşam dinamikleri farklıdır.
Yetiştirilme tarzı, çocukluk yılları, eğitim durumu, örf ve adetleri, deneyimleri, kalıplaşmış davranışları.
Bunu kabul etmek iletişime 1-0 önde başlamaktır.
Çünkü her insan olduğu gibi kabul görmek ister.
Etkin iletişimde karşımızdakinin gereksinimlerini iyi tespit etmek ve anlamak, kişinin iç dünyasının farkına varabilmek, ilişkiden beklentilerini iyi bilmek etkin iletişimde önemli rol oynar.
Anlamak için iyi bir dinleyici olmak, iyi bir dinleyici olmak için de istekli olmak gerekir.
Duyduğumuz her şeyi bir süzgeçten geçirip karşımızdakine doğru geri bildirim de bulunmak iletişimi diri tutar.
Etkili iletişimin gerçekleşmesi için iletişim engellerini ortadan kaldırmak gerekir.
–İletişimin gerçekleşeceği ortamın uygun olması.
İnsanların sürekli ortamı ziyaret etmesi, telefon çalması, zil çalması, ses, gürültü olması, görüşmenin sürekli bölünmesi gibi dış uyaranların olması nitelikli bir iletişimin önüne geçer.
–İletişimde yönlendirici olmak, baskı yapmak kişinin kendisini savunmaya almasına yol açar. Kendini rahat ve güvende hissetmediği için iletişime kendini kapatır.
İlişki gelişmez. ‘’Sen benim evimsin’’ gibi cümleler ilişkideki gibi güven ve rahatlıktan söylenmiştir.
Merhaba, bu haftadan itibaren haftalık yazılarımla her pazartesi sizlere konuk olacağım. Sizlerden gelecek soru ve önerilerinize açığım.
Hüsnükabülünüz için şimdiden teşekkür ederim.
***
Kim istemez ki hayalindeki kadın ya da adam ile düzenli, uyumlu, dengeli, mutlu bir yuva kurmak. Mutlu yuvanın kapılarını açacak anahtar evlilik öncesi arkadaşlıktan geçer.
Arkadaşlık süreci evliliğin temelini oluşturuyor ise kolonların sağlam zemine oturması gerekir.
Tarafların birbirine içten duygular beslemesi, samimi davranışlarda bulunması ve dürüst olması çok önemlidir.
İlişkinin doğru ve sağlam yürümesi için bireylerin kendilerini, birbirlerini iyi tanıması ortak ve zıt yönlerini iyi analiz edip, ayırt etmesi elzemdir. Maddelerdeki hap sorular sorulmalı, cevaplar iyi analiz edilerek verilmelidir.
– Kişilik ve karakter özelliklerimiz birbirine yakın mı?
– Alışkanlıklarımız birbirine benziyor mu?
– Eğitim ve kültürel olarak yakınlık var mı?
– Fiziksel yaşı, sosyal ve duygusal olgunluk bakımından bana uygun mu?
–Zihinsel yapısı, beden ve ruh sağlığı yönünden uygun mu?
– Ekonomik düzeyde eşit ya da eşite yakın mıyız?
– Geleceğe yönelik hedeflerimiz ne doğrultuda?
– Problem çözmede iki taraf uzlaşmacı mı?
– Ortak ilgi alanlarımız var mı?
İlişkinin akışında duygu durumu iyi yönetilmeli, akıl sağlığı korunmalıdır. İnsan aşık olunca ayakları yerden kesilip yanlış ve acele kararlar verebilir.
Bu nedenle tanıma süreci uzun tutulmalıdır.
Acele etmeden sabırlı olunmalıdır.
Aksi takdirde birbirlerinin gerçek kişiliği ile yüzleştiklerinde çok geç olabilir.
Aşk, zamanla sevgiye gebe kalırken, bazen de ayrılık ile nişanlanır.
Evlilik öncesi arkadaşlıklarda ilişkinin evlilik ile sonuçlanması kesin olmadığından evlenmek için bir arkadaşlığa başlamak ayrılık yaşandığında hayal kırıklığı yaratabilir.
Her ilişkinin evlilik ile sonuçlanmayacağı gerçeğini baştan kabul etmek önemlidir.
İlişki ayrılık ile bitmiş olsa da tarafların birbirini incitmemesi, hassas davranması gerekir.
Aşkla kalın.
BAKİYE KAYA KİMDİR?
Giresun – Bulancak 1977 doğumlu Bakiye Kaya’nın ilk romanı ‘Cehaletin Dili’ 2019 yılında yayınlanmış, akabinde çeşitli yazarların eserlerinden oluşan kollektif çalışmada ‘Sicim’ adlı kitapta öyküsü yer almıştır.
2023 yılında okuyucuları ile buluşan ‘Vlada’ adlı kitap yaşam, ölüm, aşk üzerine yazmış olduğu şiirlerle birlikte kısa anektodalardan oluşmaktadır.
Çeşitli firmalarda muhasebe, satış ve pazarlama dalında yöneticilik yapmış, yine çeşitli alanlarda eğitim almıştır.
Eğitimler:
*Eğitmenlik ve Danışmanlık kursu / Mastercamp- Nişantaşı
*Yaşam Koçluğu /Aknet Akademi/ Başkent Üniversitesi
*Yaşam Koçluğu Üst Seviye / Aknet Akademi / Başkent Üniversitesi
*İlişki ve evlilik Danışmanlığı/ Aknet Akademi / Başkent Üniversitesi
* Sosyal Medya Bağımlılığı / Aknet Akademi / Başkent Üniversitesi
*Yazarlık Atölyesi Altınbaş Üniversitesi/ Lüset Kohen Fins
*Spikerlik ve sunuculuk Kursu/ Özel Başkent İletişim Bilimleri Akademi Diksiyon, Spikerlik, Seslendirme, Oyunculuk Kursu.
Ticaret Lisesi mezunu olan yazar, psikoloji eğitimi almaktadır ve 2 erkek çocuk annesidir.
News
