27 Ağustos 2025 Çarşamba
Samsunspor, ikinci 3 puanını almak için sahaya çıkıyor: Samsunspor - Dinamo Kiev karşılaşması saat kaçta başlayacak, hangi kanaldan yayınlanacak? Maçı canlı izle
Tehlikeli büyük, sakın oyuna gelmeyelim
Mısır’a koşmak ellerindeki kanı temizlemez!
Ameli iyi olanın yardımcısı Allah’tır
Açlık sorunu bir insanlık ayıbıdır!...
Mourinho, Fenerbahçeli futbolcuları aşağılayıp, Fenerbahçe’yi sabote etti!
Geçtiğimiz hafta İBB yolsuzluk, rüşvet, irtikap, terör ve suç örgütü kapsamında tutuklanan İstanbul Avcılar, Büyükçekmece ve Gaziosmanpaşa ve Adana Ceyhan ile Seyhan belediye başkanlarının yerine meclis üyeleri tarafından başkanvekilleri seçildi.
Gaziosmanpaşa haricindeki ilçelerde meclis çoğunluğu bulunan CHP’li isimler başkanvekili olarak görevlerine başladılar.
Gaziosmanpaşa’da AK Parti ve MHP 18+3=21, CHP – Millet İttifakı 16 meclis üyesi olarak temsil ediyor.
31 Mart 2024 yerel seçimlerini CHP adayı Hakan Bahçetepe 107 bin 636 oy alarak 900 farkla seçimi kazanmıştı.
Gaziosmanpaşa seçim sonuçlarını 17 bin 877 oy alan Yeniden Refah Partisi tayin etti.
Öyle ya da böyle seçimi CHP adayı kazandı, dolasıyla boşalma olduğunda da hak CHP’nindi.
Bendeniz seçim öncesi AK Parti’nin CHP’ye jest yapacağını düşündüm.
Ve daha önceki örneklerede bakarak “AK Parti aday çıkarmaz” öngörüsündeydim.
Yanılmışım.
AK Parti aday çıkarmayıp Gaziosmanpaşa’yı CHP’ye bıraksaydı sadece 1 ilçe kaybetmiş olurdu.
Ama bütün Türkiye’nin gönlünü kazanırdı.
Maalesef o fırsat heba edildi.
Artı Gaziosmanpaşa’nın AK Partili yeni belediye başkanvekili Eray Karadeniz‘in, 10 yıl boyunca İSPARK‘tan maaş alarak işe gitmediği iddiası günlerdir medyanın gündeminde ve makul cevap bekliyor.
Böyle bir durum vaki ise zaten doğum sakat olmuştur.
Nokta.
BÜYÜKÇEKMECE SEÇİMİ
Büyükçekmece’de 7 dönem üst üste seçip kanarak rekor kıran Hasan Akgün, İBB ve Büyükçekmece “İmar Yolsuzluğu” davasından tutuklandı.
Giderkende Anavatan Partisi döneminden bu yana yanında evladı gibi büyüttüğü hemşehrisi Ahmet Şahin’i vekil bırakarak “adayım budur” mesajını verdi.
CHP adayına ihanet etmedi ve tek aday Ahmet Şahin’le seçime girdi ve CHP meclis üyelerinin oylarının tamamını alarak başkanvekili seçildi.
Asıl şamata AK Parti’de koptu.
23’e karşı 12+2 meclis üyesi bulunan AK Parti- MHP’de nafile adaylık için kıyasıya yarış yaşandı.
Adaylıktan maksat rüşt ispatı.
Neredeyse herkesin adayı farklı bir isimdi.
İlçenin bir bölümü ilk sıra meclis üyesi ve kadın olması hasebiyle Hatice Bozdağ, bir bölümü grup başkanvekili olduğu için Mustafa Yazıcı, İstanbul İl yönetim kurulu üyesi İlker Gürbüz, kardeşi Dinçer Gürbüz’den yana tavır aldı.
Bir kesimde tek başına muhalefet yapma gayretindeki ve mühendis kökenli olması itibariyle Yunus Mercanlı ismini öne çıkardı.
Ve sonunda grup başkanvekili Mustafa Yazıcı’da karar kılındı.
İl başkanlığının tasarrufuda bu yöndeymiş.
Bize gelen bilgiler böyle.
AK Parti Büyükçekmece’de esas fırtına seçimin ilk turunda koptu.
AK Parti adayı Mustafa Yazıcı, 14 oyun ancak 11’ini alabildi.
1 oy Aziz Yıldırım’a, bir oyda “Musti”ye çıktı.
Müstehzi tavır!
Diğer eksi oy pusulasına yazılı cümleyi katip üye bile okumaktan imtina etti.
İkinci turda da benzer durum tezahür etti.
Üçüncü turda kayıp teke indi.
Sonuç; AK Parti – Millet İttifakı adayına tam manasıyla sahip çıkmadı.
AK Parti’de birlikteliğin olmadığı ayan beyan, bağıra bağıra ispatı vücud oldu.
Adaylık öncesi parti edep, adap, hiyerarşi ve disiplinine uygun bir yarış olması gayet insani ve siyasi bir saiktir.
Değişik isimler terennüm edilebilir.
Aday da karar kalınınca tespih taneleri gibi eksiksiz, mazeretsiz peş peşe dizilinir.
En azından ilk 10-12 yıl böyledi.
İl, İlçe/kademe başkanları rica eder, mahiyeti emir telakki eder ve bir askeri disiplin içinde tarif edilen görevler eksiksiz ve itirazsız yapılırdı.
Lokal anlamda yaşanan bu problem arttık AK Parti
de ayyuka çıkan ve parti hiyerarşik disiplinine ciddi zararlar veren olgu haline geldi.
Disipline yerine birtakım ilişkilerin ön aldığı, her kafadan ayrı bir akort çıkartan bir partinin seçim kazanma şansı asgariye iner.
Sinek küçük görülebilir, pisliğine kimse katlanmak istemez.
Her şey gün yüzü gibi değil mi?
Şimdi sürek avı başlatılmış ve karşı/geçersiz oy kullanan meclis üyelerinin tespitine çalışılıyor.
“İlçe başkanı disipline edemedi” deniliyor.
Tecrübem diyor ki: “Bu lakayt durumdan en az dahli olan yeni atanmış başkan ve yönetimidir.”
(AK Parti’de atamanın adı demokratik seçimdir.)
Neden mi?
Meclis üye listesini yapanlara yönelmek rasyonel olan değil mi?
Meclis listesini hazırlayan, onaylayan seçim döneminin ilçe başkanını (Murat Çelik, belediye başkan adayını (Recep Erol) sarfınazar etmek ipe un sermek değil midir?
Yapılan bariz yanlışın, hatanın üstünü kapatmak değil midir?
Haydi gelinde bulun kim bu 3 isim?
MHP kanadı “bizde sorun” yok diyor.
Efendim soruşturma başlatılmış mış, disiplin süreci işletilecekmiş miş!
Hiçbir yetki sahibi de, “bu meclis üye listesini yapanlar gelsin hesap versin” demiyor?
Hangi kıstas etkili olmuş?
Hep bir günü kurtarma psikolojisi, üstünü örtme gayreti.
Eyyamcılık.
idare-i maslahatçılık!
Sosyolojik temelli çözüm bulma yetisi sıfıra inmiş durumda.
AK Parti, son dönemlerde günü kurtarmak isterken sürekli geleceği ıskalar oldu.
Halının altı doldu ve taştı, artık almıyor, bulduğu ilk fırsatta da işte böyle ortaya dökülüyor.
İlkelerin, prensiplerin, niteliğin, niceliğin, seviyenin geldiği AK Parti’nin yeni sosyoloji böyle.
AK Parti Büyükçekmece’de yaşananları vurun tüm ülkeye…
Aynı neticeyi alırsınız.
AK Parti teşkilatçılık anlamında erimeye, kan kaybetmeye devam ediyor.
İçi boşaltılmış bir “dava” edebiyatı almış başını gidiyor.
Herkes Reis’in sermayesini bol keseden ganimet sayıyor.
Reisçilik revaçta.
Üretmeyen, tüketen teşkilatlar.
Ağacın kurdu kendindendir.
AK Parti’nin hali pürmelali.
Duvara az kaldı.
Çok ikaz ettik.
Dinleyen, dinlemek isteyen olmadı/olmuyor.
Haddinden fazla ısrarda gayrete zarar verir.
Ülkenin gündemine malzeme olan olaydan nedamet duyan AK Parti yöneticileri var mı acaba?
Yoksa “işimize bakıp, koltuğu muhafaza edelim” anlayışının yerleşik halinden bir replik mi yaşadık?
Yahu birde AK Parti’nin Büyükçekmece’de kazanma durumu olsaydı?
Kaç parça olurdu sizce?
“Paramparça mı?”
Saygılarımla.
NOT: İBB yolsuzluk ve rüşvet ve suç örgütü kapsamında tutuklu bulunan Beşiktaş Eski Belediye Başkanı Rıza Akpolat, kalp rahatsızlığı, Beylikdüzü Eski Belediye Başkanı Mehmet Murat Çalık ve Büyükçekmece Belediye Eski Başkanı Hasan Akgün ise kanser tedavisi gördükleri beyan ederek hastanede tedavi olmak için başvuruda bulundular.
Ayrıca, bahse konu 3 eski başkanında itirafçı oldukları/olmak istediklerini yönünde ciddi iddialar var.