DOLAR 36,2388 0.35%
EURO 38,0197 0.32%
ALTIN 3.360,93-1,10
BITCOIN 3525268-0,28%
İstanbul

PARÇALI BULUTLU

02:00

İMSAK'A KALAN SÜRE

Babalarımızın kıymetini bilmek?

Babalarımızın kıymetini bilmek?

ABONE OL
Ekim 27, 2024 15:03
Babalarımızın kıymetini bilmek?
1

BEĞENDİM

ABONE OL

Bismillâhirrahmânirrahîm…

Dostlar;

Babalarımızın rızasını almaya çalışılım.
Babasıyla arası kötü insanın işi rast gitmez.

Hata yapmış olabilirsin, sana hata yapmak babaya affetmek düşer.
Babasıyla arası dargın olanların hayatta hep bir yerde eksiklik hissederler.

Babanızı nefes alırken hastaneye sağ götürür bir kaç saat sonra “BEN GELDİM Doktor bey hastamız nasıl”doktor, “hastanızı kaybettik” der.

Halbuki kaybolan şeyler bulunuyor ama ben hala babamı bulamadım.

Birgün bizde beyaz kefen giyeceğiz,  bizimde selamız okunup namazımız kılınacak kara topraga bizde elbet gireceğiz, bizimde bir mezar taşımız olacak üstünde elbet ismimiz yazılacak, sonrada dünyaya geldi birgün yüzü gülmedi, yaşarken avazı çıktığı kadar bağırdı, “çok acı çekiyorum” dedi ama hiç kimse duymadı.

Mezarlıklarda gördüklerimiz en büyük ibret kaynağıdır.

Bugün cenaze taşıyan yarın kendisi taşınacaktır.

Mezarlıktan evine dönen kimse yarın kendisi oraya bırakılıp dönülecektir.

Tek başına, yalnız ve ameliyle başbaşa bırakılacaktır.

Ameli iyi ise iyi olacak, kötü ise kötü olacaktır.

Günümüzde cenaze defnetmek için gelen bazı kimselerin gülüp eğlendiklerini görürüz.

Ya da gösteriş ve riya amacıyla cenazede hazır bulunmuş, ahiret gününü, berzahın ve kıyametin korkusunu unutmuştur.

Bu kalpleri katılaştıran gaflet nedeniyledir.

Allah’tan, bu gafletten kurtulmayı dileriz.

Ölüm kendisini yıkacak; toprak yatağı, kabir evi, toprağın içi yurdu, kıyamet buluşma yeri, cennet veya cehennem son durağı olacak bir kimsenin ölümü hatırlaması, ona hazırlıklı olması ve ölümü düşünmesi gerekir.

Kendisini ölülerin yerine koyması ve kabir ehlinden biri olarak görmesi uygun olur.

Çünkü her gelecek yakındır.

Ölüm meleği geldiği zaman ne malın, ne de yakınların onu senden uzaklaştıramaz!

İstedikleri her şeyi elde eden ve isteğine hiç karşı çıkan olmayanlar nerede?

Topladılar ve topladıklarını yiyemediler.

Evler yaptılar ama oturamadılar.

Yine de bizler, ölümü unutur ve hayat denizinde yüzmeye devam ederiz.

Sanki bu dünyada ebedi kalıcıyız.

Üveys el-Karani şöyle der: “Uyuduğunuzda ölümü yastık edinin. Uyandığınızda da onu gözünüzün önünden ayırmayın.”

Ölümü hatırlayanın yanında dünya ve musibetleri küçük kalır.

Çünkü; onun gayesi yüce ve gayreti kuvvetli olur.

Riyadan ve gösterişten uzak olur. Cennetteki kalıcı nimetleri gözler. Şunuda unutmamak gerekir. “Çocuklar, hiçbir iyilikle babanın hakkını ödeyemez.

Ancak onu köle olmuş bir vaziyette bulur da satın alarak hürriyetine kavuşturursa hakkını öder.” (Müslim: 25)

Hadis-i şerif baba hakkının büyüklüğünü ve bu hakkı ödemenin hemen hemen mümkün olmadığını ifade etmektedir

Üzerimizde bu kadar çok emek ve hakları olan anne ve babalarımızı sevmek ve onların sevgisini başka şeylerle değişmemek en önemli ahlaki görevlerimiz arasındadır.

Bu görev, hayatta iken onlara karşı hürmet, şefkat ve merhamet göstermekle, kendilerini hoşnut etmeye çalışmakla yerine getirilir.

Gerçek anne baba sevgisi, “annemi, babamı seviyorum” demekten ibaret olmadığı gibi, sadece anneler,  babalar gününde hatırlamakla da olmaz.

Onlara karşı maddi manevi her türlü görevin her zaman yerine getirilerek bu sevginin ispat edilebileceğini unutmamamız gerekir.

Çok manidar bir söz

İnsanın ilacı “EVİ” ve”EŞİ”dir.

Herkes dağılıp bir köşeye çekildiğinde, yağmurun da güneşin de altında İki kişi olarak kalıyorlar.

Çocuklar evlenip yeni yuvalarına uçuyorlar.

Rabbim tüm yavrularımızın yolunu açık, bahtiyarlık içinde yaşamayı nasip eylesin.

Bütün güzellikler Allah Rızasından sonra anne ve baba rızasını alan dostlara olsun.

En az 10 karakter gerekli


HIZLI YORUM YAP