Halk takviminde ( ruz-i Kasım) kasım günleri…
İnsanlar takvimleri belirledikten bu yana Maya takvimi, Aztek takvimi, Mısır takvimi, Sümer takvimi, Roma takvimi, Çin takvimi, gibi çeşitli takvimler kullanmışlardır.
Osmanlı döneminde hicreti başlangıç kabul eden ay takvimi (Kamerî) Hicri takvim ve yine hicreti başlangıç kabul eden güneş takvimi (Şemsî) Rumî takvim kullanılmış
daha çok malî işlerde kullanıldığından Rumî takvime Malî takvim de denilmiştir.
Bunların yanında Osmanlı‘nın en son döneminde 1917 milâdî takvime geçilmesi kabul edilmiştir.
Cumhuriyetle birlikte 1926 yılında Rumî ve hicrî takvimler kaldırılmış milâdî takvimin kullanılması kanunlaşmıştır.
Halk arasında dileyenler tarafından milâdî takvimin kullanılmasının yanında hicrî takvim de kullanılagelmiştir.
Halk takvimi Anadolu’da yüzyıllar öncesinden günümüze kadar gelen eski bir takvimdir.
Eski yıllarda tarım ve hayvancılıkla uğraşanlar bu halk takvimine önem vermişlerdir.
Bugün 8 Kasım 2024 Cuma aynı zamanda halk takvimine göre Kasım 1 olarak kış başlangıcı kabul edilmektedir.
Halk takviminde eskiler, 365 günlük yılı “Kasım” ve “Hızır” olarak ikiye ayırmışlar, Kasım 179, (Şubat ayının 29 gün olduğu yıl (180) Hızır ise 186 gündür.
Yılın Kasım kısmı yani kış devresi 8 Kasım da başlar, 6 Mayıs’a kadar sürer, 6 Mayıs’ta da Hıdırellez ile birlikte yaz devresi, yani Hızır günleri başlar bu şekilde yıl yaz ve kış olmak üzere iki kısma ayrılırdı.
Kasım Arapça bir kelime olup “Bölen /taksim eden” anlamına gelir.
Kasım ülkemizde erkek çocuklarına isim olarak da verilmektedir.
Kasım ayının ilk 135 günü kışın en şiddetli olduğu zamandır.
Ve insanlar tarafından gerekli olan tedbirler alınır.
Kasım’ın 46. gününden itibaren “Erbain” soğukları başlar ve kırk gün sürer.
Arapça “Erbain” Kırk demektir.
Erbain’in bittiği günün ertesinde yani kasımın 86. gününden itibaren de “Hamsin” soğukları başlar ve elli gün sürer.
Arapça Hamsin, “Elli” demektir.
Bu soğuk kış günlerine “Zemheri” denilir.
Böylece kışın en soğuk zamanları olan doksan günlük süre tamamlanmış olur.
Kasım günleri 100 güne ulaşınca halk arasında zorlu kış günlerini arkada bırakmanın bir ifadesi olarak “Geldik yüze, çıktık düze” ya da “Kasım yüz, sabanı düz” denilir.
Bu toprağı sürüp havalandırma zamanı gelmiştir.
Hazırlığını yap anlamına gelir.
Kasım günleri 110 olunca da “yüz on, tarlaya kon” denilir.
Bu ifade de artık tarlayı sürmeye başlamak gerekir anlamındadır.
Kasım’ın bu soğuk günleri geride kaldıktan sonra havaların ısınmaya başlamasının ifadesi olarak cemre günleri başlar.
Cemre Arapça kökenli bir kelime olup kor durumunda yanan ateş anlamındadır.
Cemre, ülkemizde kız çocuklarına isim olarak da verilmektedir.
Cemrelerin düştüğü kabul edilen günler:
Kasım 105; 1. Cemre havaya (20 Şubat)
Kasım 112; 2. Cemre suya
(27 Şubat)
Kasım 119; 3.Cemre toprağa (6 Mart)
Kasım’ın 135. günü, Nevruz (21 Mart) ilk baharın başlangıcı olarak kabul edilmektedir.
Kasım ayında yazın sıcak günlerinden, kışın soğuk günlerine geçiş aralığında yaşanan mevsimsiz sıcaklıkları ifade etmek için kullanılan “Pastırma yazı” Kasım bir olarak kabul edilen milâdî Kasım’ın sekizinden üç gün sonra yani Kasım 11’de başlayıp Kasım 27′ de sona ermektedir.
Bu günlerden sonra soğuk günlerin başlayacağını bilen halk kış için gerekli tedbirleri almaktadır.
Kasım günlerinde gerçekleşen cemrelerden sonra havalar her ne kadar ılıman bir hal alsa da soğukların bittiği anlamına gelmez.
Bu günlerden sonra Mart ayının 11-17 günleri arasında kocakarı soğukları (Berdül Acuz) sonra da Mart’ın yirmi ikisine denk gelen Mart dokuzu ve soğuğu soğuk bir gün olarak geçer.
Daha sonra da Nisan ayının 13-18 günleri arasında sitte-i Sevr (6 öküz) soğukları günlerinde hava soğuk ve fırtınalı geçer.
Özellikle bağ, bahçe işleriyle uğraşan çiftçiler
“Sitte-i Sevr, her saati bir devir.”, denizciler ise, “Sitte-i sevür, kapıyı çevür” diye insanları uyarmışlardır.
Ayrıca Nisan ayının 18. günü Aprilin beşi diye anılır.
Halk arasında “Kork Aprilin beşinden, öküzü ayırır eşinden” sözü meşhurdur.
Böyle soğuk bir günde öküzlerini alıp tarlasını sürmeye giden bir çiftçinin soğuk havaya dayanamayıp öküzlerinden birinin ölmesi üzerine böyle bir söz söylenmiş halk arasında dilden dile yaygın hale gelmiştir.
Her ne kadar halk arasında “yüz elli, yaz belli” diye bir söz söylense de;
Kasım 150’de yaz kendini belli etmeye başlasa da Kasım günleri bitmeden tam anlamıyla yaz gelmez.
Kasım günleri 5 Mayısta bitip 6 Mayıs Hıdırellez (Hızır) günleri başlayınca yazın başlangıcı kabul edilerek yazın geldiğine hükmedilir.
Yüce Rabbim Kasım günlerini hakkımızda hayırlı eylesin.
Cumamız hayra vesile olsun.
Selamlarımla.
SPOR
16 Şubat 2025GÜNDEM
16 Şubat 2025GÜNDEM
16 Şubat 2025GÜNDEM
16 Şubat 2025UNCATEGORİZED
16 Şubat 2025EKONOMİ
16 Şubat 2025GENEL
16 Şubat 2025